Durmak yok fişlemeye devam!
Çekirdek bir ailesiniz. İki çocuk, anne, baba. Çocuklardan biri 18 yaşın altında, diğeri ise içki içme yaşında. Baba "Hadi bu akşam bir yerde yemek yiyelim" diyerek ailesini alıp dışarı çıkmak istiyor. O sırada, nasıl profesör olduğu bilinemeyen, hatta nasıl bir kadın olduğunu anlayamadığım biri (insan bekar olunca anlayamıyor sanırım) televizyonda, adına "Gençleri koruma kanun tasarısı" adı altında bir gariplikler silsilesini anlatmaya başlıyor. Baba bunu dinliyor, çocuğuna bakıyor ve evde kalmaya karar veriyor. Niye? Çünkü bu şahıs ve onun partisi, dışarıya yemek yemeye çıkmak isteyen ailenin bu çocuğuna sadece saat 22:00'ye kadar izin veriyor çünkü.
Seksin günah olduğunu sanan, seks içerikli yayınların tu kaka olduğunu düşünen bu zihniyetin bu yasak kapsamında ele aldığı bir diğer konu ise porno (!) yayın almaya giden kişileri fişlemek. Mesela ben gidip bir Penthouse alacağım - ki porno dergi değil bu- bayideki kişiye (sanki muhtar) T.C. kimlik numaramı verip imzamı atacağım. Sonra (burası muhteşem) bayi topladığı bu numaraları Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne yazılı olarak verecek. Yani gençlerin bu dergiyi aldıktan sonraki aktivitilerini herhalde spor olarak gördükleri için bu müdürlüğe yolluyorlar numaraları:)
Ve internet kafelere de 18 yaş sınırı koyulması... Bunun anlamı tüm internet kafelerin iflas bayrağını çekmeleri demek. Filtreleme programları var, bu zihniyetin uygunsuz gördüğü tüm siteleri filtrelemeye yarıyor. Eğer böyle bir durum varsa, internet kafe sahipleri bu programları kullanarak gerekli çözümü yaratabilirler. Ama hayır, yasak bu, uyacaksın. Ayrıca internet kafeye giden gençler kendileriyle değil, bilgisayarlarıyla oynuyorlar. Biraz rahat bıraksanıza bu çocukları!
Bu blogun böyle bir yapısı ve içeriği yoktu biliyorsunuz. Ama artık tabir-i caizse dayanamıyorum. Yazmaktan başka yapabileceğim bir şey olmadığı için de yazıyorum bunları. Türkiye birçok kötü hükümet gördü biliyorsunuz ama hiçbiri bunlar kadar olamadı. Siz hala demokrasiden bahsedin ama durum hiç iyi değil. Türkiye gerçekten de çok kötü bir şekilde değişiyor. Yukarıdaki tasarı aslında hiçbir şey değil. Bizi her yönüyle kapatmaya çalışıyorlar. Ve yavaş yavaş başarıyorlar da...
Ekşi'den: "Şu an üç aylık olan oğluma dair hayallerimi alt üst etmeyi planlayan kadın, belki bana kız arkadaşını anlatsın, dertleşelim ya da sadece eğlenelim diye birlikte müzikli bir sahil restoranına gidecektik. biz iki arkadaş gibi sohbete öyle dalacaktık ki güneşin ilk ışıkları görünmeye başlayacaktı bile ama bu yasa onaylanırsa saat 24 olduğunda bir garson gelip pardon artık kalkmanız gerekiyor mu diyecek sohbetin en tatlı yerinde? belki de 15 yaşına girdiği akşam babası ben ve oğlum ailece bir yemek yemek isteyecektik.
ya da şöyle düşünelim bu yasa geçti ve zaten önümüzde daha on küsur yıl var ve o on küsur yıl içinde kadınların müzikli içkili mekanlara veya restoranlara girmesinin de yasaklanmayacağı ne malum. asıl tehlikeli etkinlikler bu yasaları geçirmeye çalışıp ki geçiriyorlar da türk örfüne adetine ihanet eden bu kişilerin yaptıklarıdır. orta asyada türk kızları erkeklerle ok atıp, at koşturmuştur. anadolu'da evinde eri olmasa da türk kadını tarladan dönen komşusu mehmet emmiye yufka ile ayran ikram etmiştir. şimdi önce çocuklarımız koruma adı altında sosyal hayattan ve karşı cinsten uzaklaştırılmaya çalışılıyor sonra sıra yetişkinlerde. güzel yarınlar için durmak yok yola devam!"
Görsel: Getty Images
Seksin günah olduğunu sanan, seks içerikli yayınların tu kaka olduğunu düşünen bu zihniyetin bu yasak kapsamında ele aldığı bir diğer konu ise porno (!) yayın almaya giden kişileri fişlemek. Mesela ben gidip bir Penthouse alacağım - ki porno dergi değil bu- bayideki kişiye (sanki muhtar) T.C. kimlik numaramı verip imzamı atacağım. Sonra (burası muhteşem) bayi topladığı bu numaraları Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne yazılı olarak verecek. Yani gençlerin bu dergiyi aldıktan sonraki aktivitilerini herhalde spor olarak gördükleri için bu müdürlüğe yolluyorlar numaraları:)
Ve internet kafelere de 18 yaş sınırı koyulması... Bunun anlamı tüm internet kafelerin iflas bayrağını çekmeleri demek. Filtreleme programları var, bu zihniyetin uygunsuz gördüğü tüm siteleri filtrelemeye yarıyor. Eğer böyle bir durum varsa, internet kafe sahipleri bu programları kullanarak gerekli çözümü yaratabilirler. Ama hayır, yasak bu, uyacaksın. Ayrıca internet kafeye giden gençler kendileriyle değil, bilgisayarlarıyla oynuyorlar. Biraz rahat bıraksanıza bu çocukları!
Bu blogun böyle bir yapısı ve içeriği yoktu biliyorsunuz. Ama artık tabir-i caizse dayanamıyorum. Yazmaktan başka yapabileceğim bir şey olmadığı için de yazıyorum bunları. Türkiye birçok kötü hükümet gördü biliyorsunuz ama hiçbiri bunlar kadar olamadı. Siz hala demokrasiden bahsedin ama durum hiç iyi değil. Türkiye gerçekten de çok kötü bir şekilde değişiyor. Yukarıdaki tasarı aslında hiçbir şey değil. Bizi her yönüyle kapatmaya çalışıyorlar. Ve yavaş yavaş başarıyorlar da...
Ekşi'den: "Şu an üç aylık olan oğluma dair hayallerimi alt üst etmeyi planlayan kadın, belki bana kız arkadaşını anlatsın, dertleşelim ya da sadece eğlenelim diye birlikte müzikli bir sahil restoranına gidecektik. biz iki arkadaş gibi sohbete öyle dalacaktık ki güneşin ilk ışıkları görünmeye başlayacaktı bile ama bu yasa onaylanırsa saat 24 olduğunda bir garson gelip pardon artık kalkmanız gerekiyor mu diyecek sohbetin en tatlı yerinde? belki de 15 yaşına girdiği akşam babası ben ve oğlum ailece bir yemek yemek isteyecektik.
ya da şöyle düşünelim bu yasa geçti ve zaten önümüzde daha on küsur yıl var ve o on küsur yıl içinde kadınların müzikli içkili mekanlara veya restoranlara girmesinin de yasaklanmayacağı ne malum. asıl tehlikeli etkinlikler bu yasaları geçirmeye çalışıp ki geçiriyorlar da türk örfüne adetine ihanet eden bu kişilerin yaptıklarıdır. orta asyada türk kızları erkeklerle ok atıp, at koşturmuştur. anadolu'da evinde eri olmasa da türk kadını tarladan dönen komşusu mehmet emmiye yufka ile ayran ikram etmiştir. şimdi önce çocuklarımız koruma adı altında sosyal hayattan ve karşı cinsten uzaklaştırılmaya çalışılıyor sonra sıra yetişkinlerde. güzel yarınlar için durmak yok yola devam!"
Görsel: Getty Images
5 Comments:
bugün ben de bu haberi okuyunca yok artık dedim. yüzsüzlüğün bu kadarı. daha kapatılmadan yeni çıktınız çıkar çıkmaz eylemlere devam.
nefret yani tek kelimeyle!
ben de bir şeyler yazdım bu konuda bloguma.
yakında bizler de fişleniriz zaten!
ben de olayı ekşi sözlükten öğrenenlerdenim.
hatta bununla ilgili bir yazı yazacaktım bloga ki, sizinkini gördüm.
diyecek bir şey yok fazla, her yerden sızıyorlar, her boşluk bir fırsat haline gelmiş artık.
yakında çindeki gibi Google aramalarını bile sansürleyebilirler..
pes..
Uykusuz'un bu haftaki kapağı bu haberden önce yapılmış olmasına rağmen duruma çok uygun olmuş, mutlaka bire bakın.
Toplumun temeli olarak görülen gençlere okullarda daha iyi eğitim programları, daha rasyonel düşünmelerini sağlayacak sistemler sunmak, onlara ahlakı anlatmak yerine "yasak"larla korumaya çalışmak bu çocukları oldukça primitif ve zavallı bir düşünce. Uyuşturucu yasak ama okul önlerinde satışı önlememiyor.
Cannes'da bu yıl ödül alan şu kampanya yasak değil motive edici yöntemlerle çocukların nasıl ilerlemeleri sağlana bileceğine muhteşem bir örnek. Bunu çevrenizde milletvekillerine ulaşması muhtemel insanlara anlatmaya çalışın:
http://www.campaignbrief.com/2008/06/droga5-snares-titanium-lion-fo.html
ancak acizler toplulukları yasaklarla yönetmeye çalışırlar.uyanma harekete geçme zamanı geldi de geçiyor.çocuğumun geleceğinin karartılması beni son derece endişelendiriyor.yazık..
ne gerek var böyle şeylere, taksınlar kafamıza bir çip ahlaka aykırı, bir düşünce geçtiği an aklımızdan versinler elektriği..mis
yavaş yavaş doğu sınırımızı aşmak üzereyiz...
Yorum Gönder
<< Home