Aklın yolu?
Geçenlerde Mehmet Ali Ilıcak'ın reklam ajansı EMMA'nın Posta gazetesi için yaptığı ve birçok blogda, internet sitesinde gördüğümüz bir çalışması vardı. Bu çalışma birçok sektörel ve haftalık dergilerde yayınlandı. (Alttaki iş.) 
Bu çalışmanın ikiz kardeşi (!) ise bu senenin ortalarında Güzel Sanatlar tarafından, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti için çalışılan 'Gazete okuyun! kampanyası oldu.Her birinden yüzer tane zarf yapılan ve pilot bölgelerdeki evlere dağıtılan TGC çalışması, etkisi yüzünden bazı evlerde paniğe bile yol açtı ve akabinde polis devreye girerek kampanya durduruldu.
TGC aylar önce, Posta ise geçtiğimiz günlerde yapıldı. Yorum sizin...
(İlk görüntü Bigumigu'dan alınmıştır.)
Bu çalışmanın ikiz kardeşi (!) ise bu senenin ortalarında Güzel Sanatlar tarafından, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti için çalışılan 'Gazete okuyun! kampanyası oldu.Her birinden yüzer tane zarf yapılan ve pilot bölgelerdeki evlere dağıtılan TGC çalışması, etkisi yüzünden bazı evlerde paniğe bile yol açtı ve akabinde polis devreye girerek kampanya durduruldu.
TGC aylar önce, Posta ise geçtiğimiz günlerde yapıldı. Yorum sizin...
(İlk görüntü Bigumigu'dan alınmıştır.)
posted by Fırat Yıldız at 14:36
4 Comments:
Molson Canadian filminin aynısını alıp Sütaş'a çekmekte sakınca görmeyen ajans herhalde TGC için bulduğu fikrin de bu şekilde tekrar kullanılmasından rahatsız olmamıştır, ne dersin? Susma sustukça sıra sana gelecek de diyebiliriz ajanslara bir mesaj olarak. Güzel haber olmuş, eline sağlık.
Bu işi bir arkadaşım yaptığındanve onun çalıştığı account'lara yaptığı her işin kendine has ve orijinal olduğunu bildiğimden kişi bazında buna katılmıyorum, Ama ajans olarak düşünürsen eğer böyle bir çıkarsamada bulunmak mümkün ve mantıklı. Saatchi'nin birkaç işinin orijinal olmadığını herkes biliyor zaten. Ama bu iş, orijinal.
Sektorde bazı arkadasların garip bi sekilde, sanki fırsat olsada yapılan islere, "o calıntı bu, calıntı" damgasını yapıstırsak diye beklediklerini dusunmeye basladım.
Türk ve yabancı ajansların tarihinde bu tur olaylar vardır... Hatta Turkiyede saatchi'den daha fazlasını yapanlar var.
Bu bahsedilen geyik dünya genelinde hep vardır ve hep olacaktır. Bu geyige ayırdıgımız zamanı, duzgun isler yapmaya harcayalım derim... konuyu fazla uzatmak istemiyorum, herkes herseyi biliyor zaten.
Anonim kişilere cevap vermek kuyuya taş atmaktan farksız da olsa şunu tekrar haykırmak istiyorum:
Mesleki etik denilen şey yerleşmezse, yani Hulusi Amca gibi yetenekler, Saatchi gibi ajanslar bile bile yapılmış işleri tekrar ederse, yarın bunun zararını bu sektöre emek veren bizler göreceğiz.
Saatchi'nin Sütaş işini yaparken Molson Canadian işini bildiğini içerden biliyorum ben de.
Bu arada ben Yalçın. Yani reklam sektöründe bir şeyler yapmaya çalışan "gerçek bir kişi"yim. İşkembeden yorum sallayan anonimlerin ne iş yaptığını ve kim olduklarını merak ediyorum. Belki o zaman onların anlayacağı şekilde örnekler vererek de "ahlak" konusunda bir şeyler söyleyebilirim.
Yorum Gönder
<< Home