Reklamda Sinan Çetin 3 (Tez devamı)
ULUDAĞ GAZOZ KAHVE:
Türkiye’nin köklü markalarından biri olan Uludağ, rakiplerine karşı imajını yenilemek için kampanya başlatır. Eski bir marka olan Uludağ, geleneksel Türk lezzeti imajının altını çizen bir filmle ekrana gelir. Köy ve kahve göstergelerini doğuyu tanımlamada çok kullanan Sinan Çetin bu reklam filminde, kahveye gelen Amerikalı kızın hikayesini anlatır. Kahveye şaşkın bakışlar altında gelip oturan kız sipariş vermek ister. Çaycı, kızın ne istediğini anlamaya çalışır. Ama aralarında ciddi bir dil problemi vardır. Çaycı, bildiği birkaç İngilizce kelimeyle kızın isteğini anlaşmaya çalışır. Filmin komedisi de, bu anlaşma-anlaşamama durumundan çıkar. Sonunda, Amerikalı kız, yanındaki masada simit görür ve simidi göstererek, istediği içeceğin simitle beraber içildiğinde anlatmaya çalışır. Amerikalı, tıpkı Türkler gibi simit-gazoz ikilisini bilmektedir. Uzun uğraşlar sonucunda, istediği gazozun Uludağ olduğu anlaşılır. Amerikalı kızımız, yerli gazozumuz Uludağ’ı simitiyle birlikte içmeye başlar.
Doğulu ile batılının çatışmasını seven yönetmen, bu ikilinin yer aldığı birçok film çekmiştir. Çirkinler de Sever'de şehirli-köylü, Berlin in Berlin filminde Almanya’da yaşayan Türk aileyle karşımıza çıkan doğu-batı çatışmasını, sinemada dramatik bir dille anlatmış, reklam filmlerinde ise ikilinin tezatlıklarından doğan komedi unsurlarını öne çıkarmıştır. Bir yabancının, bizim topraklarımızda, bizim kültürümüzde karşılaştığı durumları anlatan hikayeler, doğulu-batılı arasındaki çatışma yerini batılının bize benzemesine bırakmaya başlar. Sinan Çetin, bu çatışmadan, Cola Turka ve Biskrem reklam filmlerinde yararlanacaktır. İleride çekeceği Biskrem reklam filminde Türk kızına aşık olan genç, evlenebilmek için sonunda sünnet olmaya bile razı olacaktır. Cola Turka’da ise, Türkler Amerikanlaşmayacak, tam aksine Amerikalılar Türkleşecektir. Uludağ Gazoz, Sinan Çetin’in Türkleşme merkezli filmlerinin ilklerinden olduğu için önemlidir.
Propaganda gibi büyük, iddialı bir prodüksiyon ve gişe başarısının ardından reklam sektörü Sinan Çetin’i bırakmaz hale gelir. Artık reklam verenler, ajanslara Sinan Çetin’in çekmesi koşulu ile reklam verirler. Bu dönem, Sinan Çetin’in en çok reklam çektiği ve en üretken olduğu dönemdir. Bu dönemde çektiği filmlerden bazıları e-kolay, Can Bebe, Profilo, Sabah Gazetesi, Superonline ve Turkcell’dir.
e-kolay:
Propagandayla başlayan Kemal Sunal-Sinan Çetin dostluğu, büyük bir reklam filmi kampanyası ile devam eder. e-kolay gibi yeni bir sektör ve yeni bir ürünün adını duyurabilmesi ve halk tarafından ilgi görmesi için Türkiye’deki en doğru isimlerden biri olan Kemal Sunal’la birlikte çalışır.Kemal Sunal gibi, halkın büyük sevgisini kazanmış bir oyuncu ile çektiği bu filmler, seyircinin olağanüstü ilgisini toplar. Sanki sohbet edermişçesine bir oyun sergilenen hatta çekim hatalarının kullanıldığı filmlerde, basit, sade ve mizah yönü güçlü bir dil kullanıldı.
Türkiye’nin köklü markalarından biri olan Uludağ, rakiplerine karşı imajını yenilemek için kampanya başlatır. Eski bir marka olan Uludağ, geleneksel Türk lezzeti imajının altını çizen bir filmle ekrana gelir. Köy ve kahve göstergelerini doğuyu tanımlamada çok kullanan Sinan Çetin bu reklam filminde, kahveye gelen Amerikalı kızın hikayesini anlatır. Kahveye şaşkın bakışlar altında gelip oturan kız sipariş vermek ister. Çaycı, kızın ne istediğini anlamaya çalışır. Ama aralarında ciddi bir dil problemi vardır. Çaycı, bildiği birkaç İngilizce kelimeyle kızın isteğini anlaşmaya çalışır. Filmin komedisi de, bu anlaşma-anlaşamama durumundan çıkar. Sonunda, Amerikalı kız, yanındaki masada simit görür ve simidi göstererek, istediği içeceğin simitle beraber içildiğinde anlatmaya çalışır. Amerikalı, tıpkı Türkler gibi simit-gazoz ikilisini bilmektedir. Uzun uğraşlar sonucunda, istediği gazozun Uludağ olduğu anlaşılır. Amerikalı kızımız, yerli gazozumuz Uludağ’ı simitiyle birlikte içmeye başlar.
Doğulu ile batılının çatışmasını seven yönetmen, bu ikilinin yer aldığı birçok film çekmiştir. Çirkinler de Sever'de şehirli-köylü, Berlin in Berlin filminde Almanya’da yaşayan Türk aileyle karşımıza çıkan doğu-batı çatışmasını, sinemada dramatik bir dille anlatmış, reklam filmlerinde ise ikilinin tezatlıklarından doğan komedi unsurlarını öne çıkarmıştır. Bir yabancının, bizim topraklarımızda, bizim kültürümüzde karşılaştığı durumları anlatan hikayeler, doğulu-batılı arasındaki çatışma yerini batılının bize benzemesine bırakmaya başlar. Sinan Çetin, bu çatışmadan, Cola Turka ve Biskrem reklam filmlerinde yararlanacaktır. İleride çekeceği Biskrem reklam filminde Türk kızına aşık olan genç, evlenebilmek için sonunda sünnet olmaya bile razı olacaktır. Cola Turka’da ise, Türkler Amerikanlaşmayacak, tam aksine Amerikalılar Türkleşecektir. Uludağ Gazoz, Sinan Çetin’in Türkleşme merkezli filmlerinin ilklerinden olduğu için önemlidir.
Propaganda gibi büyük, iddialı bir prodüksiyon ve gişe başarısının ardından reklam sektörü Sinan Çetin’i bırakmaz hale gelir. Artık reklam verenler, ajanslara Sinan Çetin’in çekmesi koşulu ile reklam verirler. Bu dönem, Sinan Çetin’in en çok reklam çektiği ve en üretken olduğu dönemdir. Bu dönemde çektiği filmlerden bazıları e-kolay, Can Bebe, Profilo, Sabah Gazetesi, Superonline ve Turkcell’dir.
e-kolay:
Propagandayla başlayan Kemal Sunal-Sinan Çetin dostluğu, büyük bir reklam filmi kampanyası ile devam eder. e-kolay gibi yeni bir sektör ve yeni bir ürünün adını duyurabilmesi ve halk tarafından ilgi görmesi için Türkiye’deki en doğru isimlerden biri olan Kemal Sunal’la birlikte çalışır.Kemal Sunal gibi, halkın büyük sevgisini kazanmış bir oyuncu ile çektiği bu filmler, seyircinin olağanüstü ilgisini toplar. Sanki sohbet edermişçesine bir oyun sergilenen hatta çekim hatalarının kullanıldığı filmlerde, basit, sade ve mizah yönü güçlü bir dil kullanıldı.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home