Akbank Caz
Son zamanlarda çok iyi masaüstü filmler yayına girdi. Renault'nun buradaki filmi, Patos'un 2D karakterleri ve son olarak da Akbank Caz filmi. Senkronize kurgulanmış İstanbul silüeti gerçekten iyi çözümlenmiş ve uygulanmış. Ajansı Yorum Publicis.
Ajansı: Yorum Publicis Yaratıcı Grup: Cevdet Kızılay, Adnan Elmasoğlu, Ebru Ataman Müşteri İlişkileri: Özlem Öğüt, Eda Altan, Ayşenur Baş Stratejik Planlama: Necmi Zeka, Zeynep Bortacina, Ceylan Akdur Prodüksiyon: Arzu Köksal, Banu Onuk, Görkem Kiter Prodüksiyon şirketi: Emotion
Basın bülteni:
Caz’gır şehir!
İstanbul... Cazı üstünde. Hiç susmaz, çok seslidir. Her gün yeni bir ritim tutturur gider... Kalabalık caddelerde yürürken, yokuşlarda durup nefes alırken, bir şilebin geçişini izlerken ya da açık kalmış bir pencerenin önünde sakin sakin otururken kulağınıza takılan sesler... Hiç bitmez. Diğerini yakalayıp yoluna devam eder. Başkalaşır...
Hepsi, ayrı bir masal anlatır, duymak istersiniz. “Acaba şimdi ne olacak?” Merak edersiniz. “Ya sonra?” Vazgeçemezsiniz... Bu, caz değildir de nedir?! Kapılıp gidersiniz işte, bizim gibi... Akbank 16. Uluslararası Caz Festivali konsepti, bu kaptırmayla şekillendi. Şehrin damarlarında dolaşan, içine sinen, sokak aralarından dışarıya taşıp, birbirine karışan müzik... Cazdı. Caz, İstanbul'un özünde vardı.
Fikrimizi en iyi ifade eden görüntüden, şehrin siluetiyle sudaki aksinin birleştiği yerden başladık. Gerisi, şehrin sesi, şehrin kendisi...
Ajansı: Yorum Publicis Yaratıcı Grup: Cevdet Kızılay, Adnan Elmasoğlu, Ebru Ataman Müşteri İlişkileri: Özlem Öğüt, Eda Altan, Ayşenur Baş Stratejik Planlama: Necmi Zeka, Zeynep Bortacina, Ceylan Akdur Prodüksiyon: Arzu Köksal, Banu Onuk, Görkem Kiter Prodüksiyon şirketi: Emotion
Basın bülteni:
Caz’gır şehir!
İstanbul... Cazı üstünde. Hiç susmaz, çok seslidir. Her gün yeni bir ritim tutturur gider... Kalabalık caddelerde yürürken, yokuşlarda durup nefes alırken, bir şilebin geçişini izlerken ya da açık kalmış bir pencerenin önünde sakin sakin otururken kulağınıza takılan sesler... Hiç bitmez. Diğerini yakalayıp yoluna devam eder. Başkalaşır...
Hepsi, ayrı bir masal anlatır, duymak istersiniz. “Acaba şimdi ne olacak?” Merak edersiniz. “Ya sonra?” Vazgeçemezsiniz... Bu, caz değildir de nedir?! Kapılıp gidersiniz işte, bizim gibi... Akbank 16. Uluslararası Caz Festivali konsepti, bu kaptırmayla şekillendi. Şehrin damarlarında dolaşan, içine sinen, sokak aralarından dışarıya taşıp, birbirine karışan müzik... Cazdı. Caz, İstanbul'un özünde vardı.
Fikrimizi en iyi ifade eden görüntüden, şehrin siluetiyle sudaki aksinin birleştiği yerden başladık. Gerisi, şehrin sesi, şehrin kendisi...
3 Comments:
bu reklam dinamonun şehrin ritmi kampanyasının taklidi değil mi?
Yok değil. Dinamo işleri de Jeep'in bir reklamından araktı zaten... Ama bu Akbank işi de büyük ihtimalle başka bir kampanyanın taklididir. Son dönemlerde yapılan tüm Akbank işleri gibi...
bence çok güzel fikir. ancak bir caz festivaline değil de elektronik müzik festivaline daha çok yakışırdı.
Yorum Gönder
<< Home