Karnaval X
9 haftadır devam eden Pazarlama Blogları Karnavalı'nın 10. haftasındaki ev sahibi Elma+Alt+Shift...
Zeynep Özata, 1996 yılında Nigel Cope tarafından yazılan “Retail in the Digital Age” kitabından bir özet yaparak, ileride perakendenin teknolojiyle birleşerek tüketiciyle olan olası ilişkilerine fütüristik bir öngörü sunuyor.
Serdar Öner, 'Mehtap Kafetarya Gloria Jeans'e karşı' başlıklı yazısında doğru bir ayrıntıya dikkat çekmiş. Global bir marka olan Gloria Jeans'in, (tabir yerindeyse) şark kurnazlığına gidip kablosuz internet bağlantısını belli bir miktar ücretle müşterilerine sunması ve tamamen yerli bir işletmenin buna karşılık internet hizmetini bedava vermesi arasındaki ilişkinin ticari doğrularını güzel bir yazıyla ortaya koymuş. Sonuçta zafer Mehtap Kafetarya'nın:)
Alper Akcan, Turkcell'in yeni kampanyası doğrultusunda çekilen son reklam filmini ele almış. Çocukları kullanarak yeni bir iletişim faaliyetine geçen Turkcell'in trenli son filmindeki duygusal sahnelerin 'çocuklar kullanılarak duygu sömürüsü yapılıyor' eleştirilerine muhatap olduklarını hatırlatıp, buna tezat ve bir o kadar da doğru bir bakış açısıyla, bu eleştirileri bir nevi dize getirmiş:)
Selim Tuncer, 'uzun' ve bir o kadar da yararlı yazılarına bu sefer 'Türk Fındığı Nasıl Kurtulur?' başlıklı yazısıyla, fındık üreticilerinin sorularına tabii ki iletişim sorunları açısından eğilmiş.
Tunç Kılınç, bu haftaki yazısında yeni bir şey başlatmış. (Daha önce Karnaval'ı farklılaştırmak adına yaptığı çalışmayı biliyorsunuzdur. Kesinlikle çok başarılıydı.) İşte bloglarda görmeye pek alışık olmadığımız bu yeni 'şeyin' adı AAAH!, yani Atölye Açık Artırma Haftası! Elinde şu anda fazladan Galatasaray numaralı kombine kartı var ve bunu açık artırmayla satışa sunuyor. Ayrıca doğru tahmin edene de Galatasaray forması veriyor. Futbolla pek ilgilenmesem de bir blogda başlatılan bu açık artırma faaliyeti gayet ilgi çekici. Hemen okumaya başlayın.
Bigumigu'dan Yalçın bu sefer harika bir reklam filmi koymuş mikrobik iletişme portalına. Mutlaka izlemeli.
Cengiz, reklam ve pazarlama blogu Marketing Post'ta ilgisini çeken iletişim faaliyetlerini, pazarlama yazılarına, yaratıcı reklam örneklerini paylaşıyor. Bu yazısında ise Fa duş jelleri için yapılan başarılı bir ilanı incelemiş.
Özgür Alaz, Marketallica'da, Selim Tuncer'in 'Fındık Nasıl Kurtulur' yazısına eklemelerde bulunarak, her zamanki gibi yeni fikirleriyle destekleyip, trendler ve pazardaki yenilikler doğrultusunda katkıda bulunmuş.
Burcu Tüzün, yeni tanıdığım blogu Pazarlama Cadısı'nda, kredi kartı pazarındaki büyümeyle birlikte, artık kredi kartlarının alışverişte kullanılmalarının dışında, hayatın içinde yarar sağlama özellikleriyle ilgili örnekler vererek, Garanti Bankası'nın en son hizmeti Flexi Card'ı anlatmış.
Murat Kaya, bu sefer Alaska'nın sıvı sabunu sorununa el atmış, oradan da İtalya'nın kombi üreticilerine:)
Önder Kiremitçi son yazısında, yurtdışında yayınlanan ICON adlı mimarlık ve tasarım dergisinin Türkiye'ye Türkçe içerikle geleceğinden bahsediyor ve genel yayın yönetmeniyle yaptığı röportajı aktarıyor. (Umarım Novum, Eye gibi grafik tasarım dergileri de ileride Türkçe yayınlanır.)
Gaye Ör, 'Stratejisi olmayan Alice, değer artırımı ve bazen çukurlara takılıp kalmanın sağladığı faydalar üzerine bir deneme' adlı yazısında stratejinin öneminden bahsediyor. Kesinlikle okunması gereken bir yazı.
Barış Erkol, her gün güncellenen, genelde yeni ve farklı fikirleri, reklam, animasyon filmleri ve başarılı projeleri yayınladığı blogunun en son yazısında bu sefer 'seks eğlencelidir, oynayın!' diyor.
Burak Kaynak, görsel, iletişim, tasarım, ilham ve fikir merkezi Jiklet'te duvarlara çeşitli kategorilerde etiket tasarlayan dVider firmasından bahsetmiş.
Murat Buyurgan, son dönemde TV'lerde yayınlanan yeni reklam filmiyle adından söz ettiren Helin Şeker markasının internet sitesini incelemiş. Her ne kedar reklamını pek beğenmesem de markanın internet sitesinin tasarımı kendi kategorisine göre gayet doğru olmuş.
Arda Kutsal, interneti bilgisayarlar için kullanışlı haline getiren, okuyucu tüketicinin, bilgi oluşturan bir topluluğa dönüşmesini sağlayan son zamanların en tartışılan internet tekniği Web 2.0 kullanan şirketlerle ilgili bir araştırma yayınlamış.
Alemşah Öztürk, Antifit'teki bu yazısında, kaybolmuş maskot tavşanını arayan bir tasarımcının internet sitesini tanıtmış. Eğlenceli bir iş olmuş.
Volkan Vardareli, 'hayır, kedilere reklam yapmıyoruz!' başlıklı yazısında, internet ve mobil uygulamaların hayatımızın her alanında olmasıyla doğru orantılı olarak, müşteri profillerinin belirginleştiğini ve şirketlerin bunları baz alarak hareket etmesi gerekliliğinden bahsediyor.
Zeynep Özata, 1996 yılında Nigel Cope tarafından yazılan “Retail in the Digital Age” kitabından bir özet yaparak, ileride perakendenin teknolojiyle birleşerek tüketiciyle olan olası ilişkilerine fütüristik bir öngörü sunuyor.
Serdar Öner, 'Mehtap Kafetarya Gloria Jeans'e karşı' başlıklı yazısında doğru bir ayrıntıya dikkat çekmiş. Global bir marka olan Gloria Jeans'in, (tabir yerindeyse) şark kurnazlığına gidip kablosuz internet bağlantısını belli bir miktar ücretle müşterilerine sunması ve tamamen yerli bir işletmenin buna karşılık internet hizmetini bedava vermesi arasındaki ilişkinin ticari doğrularını güzel bir yazıyla ortaya koymuş. Sonuçta zafer Mehtap Kafetarya'nın:)
Alper Akcan, Turkcell'in yeni kampanyası doğrultusunda çekilen son reklam filmini ele almış. Çocukları kullanarak yeni bir iletişim faaliyetine geçen Turkcell'in trenli son filmindeki duygusal sahnelerin 'çocuklar kullanılarak duygu sömürüsü yapılıyor' eleştirilerine muhatap olduklarını hatırlatıp, buna tezat ve bir o kadar da doğru bir bakış açısıyla, bu eleştirileri bir nevi dize getirmiş:)
Selim Tuncer, 'uzun' ve bir o kadar da yararlı yazılarına bu sefer 'Türk Fındığı Nasıl Kurtulur?' başlıklı yazısıyla, fındık üreticilerinin sorularına tabii ki iletişim sorunları açısından eğilmiş.
Tunç Kılınç, bu haftaki yazısında yeni bir şey başlatmış. (Daha önce Karnaval'ı farklılaştırmak adına yaptığı çalışmayı biliyorsunuzdur. Kesinlikle çok başarılıydı.) İşte bloglarda görmeye pek alışık olmadığımız bu yeni 'şeyin' adı AAAH!, yani Atölye Açık Artırma Haftası! Elinde şu anda fazladan Galatasaray numaralı kombine kartı var ve bunu açık artırmayla satışa sunuyor. Ayrıca doğru tahmin edene de Galatasaray forması veriyor. Futbolla pek ilgilenmesem de bir blogda başlatılan bu açık artırma faaliyeti gayet ilgi çekici. Hemen okumaya başlayın.
Bigumigu'dan Yalçın bu sefer harika bir reklam filmi koymuş mikrobik iletişme portalına. Mutlaka izlemeli.
Cengiz, reklam ve pazarlama blogu Marketing Post'ta ilgisini çeken iletişim faaliyetlerini, pazarlama yazılarına, yaratıcı reklam örneklerini paylaşıyor. Bu yazısında ise Fa duş jelleri için yapılan başarılı bir ilanı incelemiş.
Özgür Alaz, Marketallica'da, Selim Tuncer'in 'Fındık Nasıl Kurtulur' yazısına eklemelerde bulunarak, her zamanki gibi yeni fikirleriyle destekleyip, trendler ve pazardaki yenilikler doğrultusunda katkıda bulunmuş.
Burcu Tüzün, yeni tanıdığım blogu Pazarlama Cadısı'nda, kredi kartı pazarındaki büyümeyle birlikte, artık kredi kartlarının alışverişte kullanılmalarının dışında, hayatın içinde yarar sağlama özellikleriyle ilgili örnekler vererek, Garanti Bankası'nın en son hizmeti Flexi Card'ı anlatmış.
Murat Kaya, bu sefer Alaska'nın sıvı sabunu sorununa el atmış, oradan da İtalya'nın kombi üreticilerine:)
Önder Kiremitçi son yazısında, yurtdışında yayınlanan ICON adlı mimarlık ve tasarım dergisinin Türkiye'ye Türkçe içerikle geleceğinden bahsediyor ve genel yayın yönetmeniyle yaptığı röportajı aktarıyor. (Umarım Novum, Eye gibi grafik tasarım dergileri de ileride Türkçe yayınlanır.)
Gaye Ör, 'Stratejisi olmayan Alice, değer artırımı ve bazen çukurlara takılıp kalmanın sağladığı faydalar üzerine bir deneme' adlı yazısında stratejinin öneminden bahsediyor. Kesinlikle okunması gereken bir yazı.
Barış Erkol, her gün güncellenen, genelde yeni ve farklı fikirleri, reklam, animasyon filmleri ve başarılı projeleri yayınladığı blogunun en son yazısında bu sefer 'seks eğlencelidir, oynayın!' diyor.
Burak Kaynak, görsel, iletişim, tasarım, ilham ve fikir merkezi Jiklet'te duvarlara çeşitli kategorilerde etiket tasarlayan dVider firmasından bahsetmiş.
Murat Buyurgan, son dönemde TV'lerde yayınlanan yeni reklam filmiyle adından söz ettiren Helin Şeker markasının internet sitesini incelemiş. Her ne kedar reklamını pek beğenmesem de markanın internet sitesinin tasarımı kendi kategorisine göre gayet doğru olmuş.
Arda Kutsal, interneti bilgisayarlar için kullanışlı haline getiren, okuyucu tüketicinin, bilgi oluşturan bir topluluğa dönüşmesini sağlayan son zamanların en tartışılan internet tekniği Web 2.0 kullanan şirketlerle ilgili bir araştırma yayınlamış.
Alemşah Öztürk, Antifit'teki bu yazısında, kaybolmuş maskot tavşanını arayan bir tasarımcının internet sitesini tanıtmış. Eğlenceli bir iş olmuş.
Volkan Vardareli, 'hayır, kedilere reklam yapmıyoruz!' başlıklı yazısında, internet ve mobil uygulamaların hayatımızın her alanında olmasıyla doğru orantılı olarak, müşteri profillerinin belirginleştiğini ve şirketlerin bunları baz alarak hareket etmesi gerekliliğinden bahsediyor.
11 Comments:
Ellerine sağlık Fırat...
En hızlı ev sahibimiz sen oldun valla :) Ellerine sağlık.
Ne demek:)
Zeynep'e katılmamak elde değil.
Tunç'tan sonra Fıratta hızıyla karnavala yeni bir boyut getirdi.
Teşekkürler elmaaltshift...
Selam Fırat, ev sahipliğin süper, eline sağlık.
Önder
Beni de eklemişsin :) Çok gurur duydum valla, ayrıca da eline sağlık :)
Teşekkürler Fırat. Süper özetler :)
Eline sağlık Fırat.
Biraz geç kaldım, ama teşekkürler...
Acele ile hazırlanmış kek ile hazırlığı günler almış kekin tadı arasında fark olabilir. Muhtemelen ilk durumdaki kek daha leziz olacaktır.
Elma+alt+shift'teki elmalı kekler de güzel olmuş. Afiyet olsun bize. Eline sağlık Fırat. [...Karnaval X ile Malcolm X'in herhangi bir akrabalığı bulunmamaktadır...]
Ben de biraz geç kaldım sanırım, bir sonraki sefere unutmayın beni ev sahibi olduğumda kurupastayle geçiştirebilirim :)
Teşekkürler Fırat...
Yorum Gönder
<< Home