1923-1972 Yılları Arasında Türkiye’de Reklamcılık
Cumhuriyet döneminin en önemli gelişmesi Ankara’nın ‘ilan’la tanışması olmuştur. Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle birlikte yabancı kökenli reklamcılar çekilirken, yerli reklamcıların mesleği devam ettirecek bir düzeye erişmiş olması ilancılığın aksamamasında büyük rol oynamıştır.
Toplumsal ve ekonomik yapıda köklü değişikliklerin yaşandığı Cumhuriyet sonrası dönemde, sanayileşme yönündeki çabalar reklam sektörünün gelişimini hızlandırmıştır. Bu dönemdeki ekonomik girişimler ve gazetelerin düzenli yayınlanmaya başlamaları reklamcılığın gelişmesine neden olmuştur.
Cumhuriyet dönemi ile birlikte Türkiye’de kapitalizmin gelişimi ivme kazanmıştır. Kapitalizmin bu ilerlemesi toplumda eski sosyal yapıları da köklü olarak değişime uğratmış, özellikle 1923 yılında İzmir’ de toplanan Türkiye İktisat Kongresi ekonomik gelişmede öncü rol oynamıştır. Bu kongre, ulusal burjuvazinin oluşturulmasına ve kısa süre sonra “devletçilik” uygulamalarının başlamasına neden olmuştur. Bu süreç Türkiye’ de yeni oluşmaya başlayan reklamcılık sektöründe de ilginç gelişmelerin yaşanmasına yol açmıştır. Pazardaki kıpırtılar ilk reklamları da harekete geçirmiştir.
Gazetecilik ve ilancılık 1924’ten itibaren tekrar gelişme yoluna girmiştir. Ford ve Bayer’in programlı ve sürekli reklamları hamlelere yol açmış, bunlardan örnek alan yerli firmaların da reklama önem vermesi basın mensuplarının yüzünü güldürmüştür.
1928 harf devrimi sırasında reklamcılık kısa bir dönem durgunluğuna girmiş ama bu dönem uzun sürmemiştir. 1930’lu yıllarda gazete tirajlarında ve aldıkları reklamlarda hızlı bir artış olmuştur. 1938’de aylık ortalama tirajları 30 bin olan gazeteler, ayda 3 bin liralık reklam geliri liralık reklam geliri sağlamaya başlamışlardır; aynı yıl resmi ilan harcamaları 200 bin, ticari reklam harcamaları da 300 bin lirayı bulmuştur.
Cumhuriyet’in ilanı, harf devrimi, okuma-yazma oranlarının artmaya başlamasıyla birlikte basın bir sektör olma yoluna girmiş, reklamcılık da onun paralelinde biçimlenmiştir. Bu doğrultuda Eli Acıman, Vitali Hakko ve Mario Began’ın ortaklığıyla 1944 yılında kurulan Faal Reklam Acentesi, modern Türk reklamcılığı açısından bir milat olarak değerlendirilmektedir.
1943’te yarım milyon liraya yakın reklam harcaması yapılırken 1950 başlarında bu rakam 3 milyon liraya ulaşmıştır. Özellikle bankacılığın gelişmesi reklam sektörünün büyümesinde ve gelişmesinde etkili olmuştur.
...devamı.
Toplumsal ve ekonomik yapıda köklü değişikliklerin yaşandığı Cumhuriyet sonrası dönemde, sanayileşme yönündeki çabalar reklam sektörünün gelişimini hızlandırmıştır. Bu dönemdeki ekonomik girişimler ve gazetelerin düzenli yayınlanmaya başlamaları reklamcılığın gelişmesine neden olmuştur.
Cumhuriyet dönemi ile birlikte Türkiye’de kapitalizmin gelişimi ivme kazanmıştır. Kapitalizmin bu ilerlemesi toplumda eski sosyal yapıları da köklü olarak değişime uğratmış, özellikle 1923 yılında İzmir’ de toplanan Türkiye İktisat Kongresi ekonomik gelişmede öncü rol oynamıştır. Bu kongre, ulusal burjuvazinin oluşturulmasına ve kısa süre sonra “devletçilik” uygulamalarının başlamasına neden olmuştur. Bu süreç Türkiye’ de yeni oluşmaya başlayan reklamcılık sektöründe de ilginç gelişmelerin yaşanmasına yol açmıştır. Pazardaki kıpırtılar ilk reklamları da harekete geçirmiştir.
Gazetecilik ve ilancılık 1924’ten itibaren tekrar gelişme yoluna girmiştir. Ford ve Bayer’in programlı ve sürekli reklamları hamlelere yol açmış, bunlardan örnek alan yerli firmaların da reklama önem vermesi basın mensuplarının yüzünü güldürmüştür.
1928 harf devrimi sırasında reklamcılık kısa bir dönem durgunluğuna girmiş ama bu dönem uzun sürmemiştir. 1930’lu yıllarda gazete tirajlarında ve aldıkları reklamlarda hızlı bir artış olmuştur. 1938’de aylık ortalama tirajları 30 bin olan gazeteler, ayda 3 bin liralık reklam geliri liralık reklam geliri sağlamaya başlamışlardır; aynı yıl resmi ilan harcamaları 200 bin, ticari reklam harcamaları da 300 bin lirayı bulmuştur.
Cumhuriyet’in ilanı, harf devrimi, okuma-yazma oranlarının artmaya başlamasıyla birlikte basın bir sektör olma yoluna girmiş, reklamcılık da onun paralelinde biçimlenmiştir. Bu doğrultuda Eli Acıman, Vitali Hakko ve Mario Began’ın ortaklığıyla 1944 yılında kurulan Faal Reklam Acentesi, modern Türk reklamcılığı açısından bir milat olarak değerlendirilmektedir.
1943’te yarım milyon liraya yakın reklam harcaması yapılırken 1950 başlarında bu rakam 3 milyon liraya ulaşmıştır. Özellikle bankacılığın gelişmesi reklam sektörünün büyümesinde ve gelişmesinde etkili olmuştur.
...devamı.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home