İkinci Bölüm - Türkiye'de Reklamcılığın Gelişimi
Osmanlı’da ilkel reklamcılık dönemi olarak kabul edilen dönemde ürünler; tellallar, çığırtanaklar ve işportacılarla tanıtılmaya çalışılmıştır. “Elimi kestim kan akıyor” diyen karpuzcu, “İkizlere takke” diye bağırarak tezgahındaki sutyenlere dikkati çekmeye çalışan işportacı ilk reklamcılar olarak tanımlanabilirler. Elbette tellalların ve çığırtanakların bağırmaları ya da dükkanlara işaretler asmaları bugünkü anlamında kabul edilen reklamcılık sayılmamaktadır. Osmanlı Dönemi'nde, ilk reklamlardan söz edebilmek için geleneksel üretimin çözülmesi ve kitle iletişim araçlarının gelişmesi gerekmekteydi, o yüzden bundan önceki dönem ses ve işaretin dönemi olarak kabul edilmektedir.
Gerçek anlamda ilk reklamcılık çalışmalarına matbaanın kuruluşu ile başlanmıştır. Bir İngiliz tarafından çıkartılan Ceride-i Havadis gazetesi Osmanlı devletinden aldığı yardımların yanı sıra reklam ve duyuruları yayımlanmasından gelir sağlamaktaydı. Daha sonraları çıkartılan Tercuman-ı Ahval gazetesinde de bu özellik devam etmiştir. Ancak yayınlanan ilan ve duyurular genellikle ya bir ölüm ilanı ya da satıcılık, ev veya arsa konusundaki haberlerdi. Ticari değer taşıyan ilk duyuru, 1864 yılında Tercüman-ı Ahval’de yayınlanan iki duyuru olmuştur. Bu duyurulardan biri, Yeni Camii avlusundan tabak çanak satan bir mağazanın Ramazan dolayısıyla yeni çeşitler ithal ettiğidir.
Gerçek ilerleme ise, 1880’de Abdülhamit’in saltanatı sırasında başlamıştır. O yıl Rafael Cervati’nin fikri ile gerçekleştirilen Osmanlı Ticaret ve Sanayi Rehberi, hem Avrupa’dan hem de ülke içinden ilanlar toplayarak yepyeni bir girişim başlatmıştır. Fransızca olan kitabın yayıncısı Cervati Biraderler ve Fatzea firması "komisyonculuk, temsilcilik, ticari istihbarat"ın yanı sıra "yerli ve yabancı ilancılık" işlerini de üstlendiğini açıklamakla, ülkede reklam acenteliği mesleğinde ilk sistemli çalışan kurum olmuştur. Böylece Abdülhamit dönemi, reklamcılığın meslekleşmesi yönünde ileri adımlar atılırken, ilan-reklam farkının da anlaşılmaya başlandığı yıllar olmuştur.
İlk kez el ve duvar ilanları da bu dönemde belirmeye başlamış, yazılar kısalmış, başlıklar ve resim kullanımı artmıştır. Elbiseli ya da saçı açık Avrupalı kadın resimleri ve elle çizim rahatça kullanılmıştır. İlk kez fotoğraf kullanımına da bu dönemde rastlanmıştır. Çerçeve kullanarak, başlığı yan koyarak dikkat çekme çabaları belirmiş, hedef kitleyi ikna açısından, eskiden hep Avrupalı tanık göstermek adet iken, yerli tanık ve övgücü kullanmak da bu dönemde başlamıştır.
...devamı
Gerçek anlamda ilk reklamcılık çalışmalarına matbaanın kuruluşu ile başlanmıştır. Bir İngiliz tarafından çıkartılan Ceride-i Havadis gazetesi Osmanlı devletinden aldığı yardımların yanı sıra reklam ve duyuruları yayımlanmasından gelir sağlamaktaydı. Daha sonraları çıkartılan Tercuman-ı Ahval gazetesinde de bu özellik devam etmiştir. Ancak yayınlanan ilan ve duyurular genellikle ya bir ölüm ilanı ya da satıcılık, ev veya arsa konusundaki haberlerdi. Ticari değer taşıyan ilk duyuru, 1864 yılında Tercüman-ı Ahval’de yayınlanan iki duyuru olmuştur. Bu duyurulardan biri, Yeni Camii avlusundan tabak çanak satan bir mağazanın Ramazan dolayısıyla yeni çeşitler ithal ettiğidir.
Gerçek ilerleme ise, 1880’de Abdülhamit’in saltanatı sırasında başlamıştır. O yıl Rafael Cervati’nin fikri ile gerçekleştirilen Osmanlı Ticaret ve Sanayi Rehberi, hem Avrupa’dan hem de ülke içinden ilanlar toplayarak yepyeni bir girişim başlatmıştır. Fransızca olan kitabın yayıncısı Cervati Biraderler ve Fatzea firması "komisyonculuk, temsilcilik, ticari istihbarat"ın yanı sıra "yerli ve yabancı ilancılık" işlerini de üstlendiğini açıklamakla, ülkede reklam acenteliği mesleğinde ilk sistemli çalışan kurum olmuştur. Böylece Abdülhamit dönemi, reklamcılığın meslekleşmesi yönünde ileri adımlar atılırken, ilan-reklam farkının da anlaşılmaya başlandığı yıllar olmuştur.
İlk kez el ve duvar ilanları da bu dönemde belirmeye başlamış, yazılar kısalmış, başlıklar ve resim kullanımı artmıştır. Elbiseli ya da saçı açık Avrupalı kadın resimleri ve elle çizim rahatça kullanılmıştır. İlk kez fotoğraf kullanımına da bu dönemde rastlanmıştır. Çerçeve kullanarak, başlığı yan koyarak dikkat çekme çabaları belirmiş, hedef kitleyi ikna açısından, eskiden hep Avrupalı tanık göstermek adet iken, yerli tanık ve övgücü kullanmak da bu dönemde başlamıştır.
...devamı
1 Comments:
Bir şeye takıldım, 'ikizlere takke' ve 'elimi kestim kan akıyor4 sloganları Osmanlı İmparatorluğu döneminde var mıymış! Bu bilgi hangi kaynaktan acaba? Ben hep bu sloganlar 70'lerde çıktı diye biliyorum da...
Yorum Gönder
<< Home