Blogger.com banned in Turkey!
Maybe you follow this adblog or maybe you've heard about it. From now on Turkish readers can not access this blog. Only you, the foreign readers could. They first banned Wordpress, later YouTube (still closed), then GoogleGroups. And they banned one of my passion, my blog! And hundred of thousands other! Here the law, and please inform your friends and friends', in Turkey there is no freedom of speech!"As of today access to the popular blogging website Blogger.com has been blocked in Turkey with a blocking order of the Diyarbakir First Criminal Court of Peace (dated 20.10.2008 and order no. 2008/2761). The reason for issuing the order ban is unknown but a considerable number of Turkish users are affected including myself who contribute to a popular an anti censorship blogging site at http://sansuresansur.blogspot.com/
I will provide further information as soon as further information is available. As of 01 October, 2008, 1115 websites are blocked in Turkey under the provisions of Law No. 5651. It is however believed that the blocking order issued by the Diyarbakir court is outside the scope of Law No. 5651. The blocking orders issued under Law No. 5651 are executed by the Telecommunications Communication Presidency (TIB) and they provide an "execution notice" when that is the case. However, there is no information whatsoever provided on the http://www.blogger.com pages when accessed from Turkey.
A detailed assessment of the Turkish approaches to Internet content regulation will be provided in an 80 page long report entitled Restricted Access: A Critical Assessment of Internet Content Regulation and Censorship in Turkey written by Dr. Yaman Akdeniz and Dr. Kerem Altiparmak. This bi-lingual (English/Turkish) report will be published during November 2008 and will be made available as a PDF file through cyberlaw.org.uk and cyber-rights.org.tr pages.
[Blog entry by Dr. Yaman Akdeniz]"
posted by Fırat Yıldız at 03:35
3 Comments:
Digiturk'ün sahip olduğu haklar için şikayette bulunması ve ilgili kişilerin de "çok fazla site var tümden kapatalım" demesi ve sonuç olarak suçlanan digiturk'ün arasını da kimseyle bozmamak adına savunmasını yapmaması bir yana, sen şimdi bu makale ile yurt dışındaki insanlardan yardım mı istiyorsun? Bizim devleti yabancılara mı şikayet ediyosun :) Ben, milliyetciliği Türkiye maçlarında gaza gelmekten öteye geçmeyen, hak hukuk konularıda çok titiz olunması gerektiğini düşünen biri olarak gerçekten amacını anlayamadım.
Bence son zamanların en büyük klişesine kapılmışsın. Benim ülkemi yurtdışına şikayet etmeme gerek yok zaten diğer ülkeler buradaki sansürün senden benden daha da farkında. Digiturk'e sahip çıkman ve onun haklarını savunman da kendi içinde bayağı bir ironi barındırıyor. Çünkü Digiturk haklı da olsa, farklı hukuk yollarında kendi hakkını korumak yerine, beni ve yüzbinlerce bloggerı suçlu konumuna düşürdü ve haksız bir şekilde bloglarımızı kapama yolunu seçti. Digiturk'ün avukatı hala ve hala niye Diyarbakır'dan karar aldıklarını söylemeye dursunlar, lütfen bana Digiturk'ü savunma gafletinde bulunma. Elbette ki telif yasası önemli ve kanunda hükmü olan bir yasa. Ama Digiturk'ün yaptığı kanunsuzluktan başka bir şey değil.
Küçük bir örnek: Digiturk Akıllı TV adlı kanalında YouTube ve benzeri sitelerden aldığı komik videoları yayınlıyor. Sence bunlara telif ödemiş midir?
Anlatamadıım galiba... Tekrar deneyeyim...
Birincisi digiturkün avukatı olarak yaptığın suçlama çok gereksiz. Bir olayı tarafsızca ele almak ve açıklama yapmak, o olayda kim haklıysa, onun tarafında yer almak demek değildir! Bu çok önemli!!! Ben sadece bir bilgi verdim, taraf tutmadım. "Arasını bozmamak adına savunmasını yapmaması" göndermesi sence taraf tutan birinin sarfedeceği sözler mi? Digiturk'ün tatmin edici bir açıklama yapmadığını ve laf yerindeyse blogcuları yeterince kaale almadığını ben de kabul ediyorum.
Fakat tüm blogları kapatalım kararı digiturk'ten çıkma değildir. Bunu yukarıdaki yazımda da belirttim açıkça. Bunu bilmek için gazete dergi okumak yeterli. Avukat ya da "sempatizan" olmaya gerek yok.
Olay avukatlık değil, gerçekler üzerine konuşmak, ve hedef şaşırıp yanlış galeyana gelmemek. Bence seni ve yüzbinlerce bloggerı suçlu durumuna düşüren dolaylı olarak sadece digitürk değil legal olmayan yayın yapan diğer bloglardır aynı zamanda. Çünkü bu, sen ve diğerlerinin fikirlerini,emeklerini, günlüklerini paylaştıkları bu ortamı kötüye kullanmaktır. Bu benim şahsi fikrim tamamen.
İkinci olarak benim esas takıldığım zaten suçlu bulma ya da savunma yapma gerekliliği değil.
Bu "son zamanların klişesi" mi bilmiyorum ama madem şikayet etmene gerek yok herkes biliyor, neden bu yazıyı yazdın? Benim esas sorum buydu. Senden benden daha iyi bilme ihtimalleri de yok bu sansür olayını. Yani benim derdim yurtdışında ezik durumuna düşmeyelim falan değil. Yurtdışındaki eziklik veya kazanan durumumuz tamamen kişisel, ve kendimizle alakadır bana soracak olursan.
Sen ben ezik hissetmiyorsak problem yoktur. Demek istediğim, rezil ediyosun bizi elaleme değil kesinikle!
Ben direkt olarak senin bu yazıyı yazmandaki amacı soruyorum. Ne düşündün bu yazıyı yazarken ve ne bekliyorsun yazdıktan sonra?
Akıllı tv konusuna gelince. akıllı tv sadece digiturkte değil d-smart'ta da olan bir kanaldır. Bu yüzden digitürk'ün kurduğu, yönettiği bir kanal olduğunu sanmıyorum. Legal izin durumları hakkında ise hiçbir fikrim yok. araştırmak, şikayet etmek serbest.
Yorum Gönder
<< Home