Sıcak Enjeksiyon
Şevket Sönmez Resim Sergisi 15 Mayıs-14 Haziran 2008 tarihleri arasında Nişantaşı x-ist'te görülebilir. Aşağıda katalogdan alıntıladığım yazısını okuyabilirsiniz. Sergi açılış saati 18:00.
"Madde ayrıştırılıp birleştirelerek, ısıtılıp soğutularak kalıplar içinde nihai formuna ulaşırken önceden kestirilemeyen, kontrol edilemeyen ve ortaya çıkması önlenemeyen nesnenin formundan gizemli ya da apaçık bir güzellik doğar. Son yıllarda tıpta, hücre teknolojileri alanında elde edilen yeni bulguların insan hayatına etkisiyle endüstride yaygın olarak kullanılan bir teknolojinin işleyiş biçimi arasındaki biçimsel benzerlik bende şaşkınlık yarattı, sergideki çalışmalar genelde bu duyguya bağlı oluştu.
Endüstriyel alanda üretilenler, kendi 'arzu nesnesi' konumlarının yanısıra kaçınılmaz olarak arzulanmayan birer 'yan ürün'de ortaya çıkarıyorlar. İşte bu yan ürünler üretim aşamasındaki döngünün kaçınılmaz aktörleri durumunda. Öyleki; arzulanan nesneyle arzulanmayan nesne içiçe geçerek birbirini tamamlıyor ve geri dönüşüm en azından bir şans olarak karşımızda duruyor.
Yaşam ve ölüm.
Tasarlanan ve elde edilmek için üzerinde rasyonel uğraşlar verilen nesnelerin hayatiyeti işlevlerinin kaçta kaçıdır? Bu soruyla haşır neşir, nesnelerin oluşumuna katılan tesadüfler, artıklar, fazlalıklar ve ‘eksikliklerde’ bir şeyler bulmaya çalıştım. Bir araya getirmeler ve ‘resimlemeler’ yaptım.
Ölümün yarattığı korku, fabrika, hastalık, tedavi, bellek, tutsaklık, ormanda yeni bir ev.
Moleküllerin macerası."
İnsan teni ve metal nesnelerin paradoksal ilişkisini izlerken ağır bir tecrübe bedenimin bir kısmını metale dönüştürdü. Kırılgan varlığımızı sonlandıran, dönüştüren kurşunlar, şarapnel parçaları, araba kaportalarının hammadesi bu sefer bedenimde olumlu bir anlam kazandı. Farklı organizmaların çatışarak bütünleşmesi ne kadar ilgi çekiciyse biyolojik vrlığımızla teknoloji ve endüstrinin ilişkisi de o denli ilgi çekici.
Hayat bir sıcaklık halinde ve macrası belirsiz bir yöne akıp gitmekten, akıştan ibarek. Hastalanmayı, ölmeyi istemiyoruz. Maliyeti artıran üretimi zorlaştıran artıkları, defoları istemiyoruz. Defolu kablolar, ayakkabı; doğum anında çöpe atılan canlı hücreler artı yirmi sene ömür haline geliyor. Naif bir gerçekçilik barındıran bakış açıları istenmeyen şeylerde canlılık aramaya daha yatkın olabilirler. Uyum gösteren, burada, artık işe yarayan, olmazsa olmaz, seni ve her şeyi daha iyi yapandır. Eğer amacın sonsuza kadar yaşamaksa sana bu ‘şans’ı sunan mucize iksirdir.
Görüntüsü biraz itici, tadı biraz acıdır.
"Madde ayrıştırılıp birleştirelerek, ısıtılıp soğutularak kalıplar içinde nihai formuna ulaşırken önceden kestirilemeyen, kontrol edilemeyen ve ortaya çıkması önlenemeyen nesnenin formundan gizemli ya da apaçık bir güzellik doğar. Son yıllarda tıpta, hücre teknolojileri alanında elde edilen yeni bulguların insan hayatına etkisiyle endüstride yaygın olarak kullanılan bir teknolojinin işleyiş biçimi arasındaki biçimsel benzerlik bende şaşkınlık yarattı, sergideki çalışmalar genelde bu duyguya bağlı oluştu.
Endüstriyel alanda üretilenler, kendi 'arzu nesnesi' konumlarının yanısıra kaçınılmaz olarak arzulanmayan birer 'yan ürün'de ortaya çıkarıyorlar. İşte bu yan ürünler üretim aşamasındaki döngünün kaçınılmaz aktörleri durumunda. Öyleki; arzulanan nesneyle arzulanmayan nesne içiçe geçerek birbirini tamamlıyor ve geri dönüşüm en azından bir şans olarak karşımızda duruyor.
Yaşam ve ölüm.
Tasarlanan ve elde edilmek için üzerinde rasyonel uğraşlar verilen nesnelerin hayatiyeti işlevlerinin kaçta kaçıdır? Bu soruyla haşır neşir, nesnelerin oluşumuna katılan tesadüfler, artıklar, fazlalıklar ve ‘eksikliklerde’ bir şeyler bulmaya çalıştım. Bir araya getirmeler ve ‘resimlemeler’ yaptım.
Ölümün yarattığı korku, fabrika, hastalık, tedavi, bellek, tutsaklık, ormanda yeni bir ev.
Moleküllerin macerası."
İnsan teni ve metal nesnelerin paradoksal ilişkisini izlerken ağır bir tecrübe bedenimin bir kısmını metale dönüştürdü. Kırılgan varlığımızı sonlandıran, dönüştüren kurşunlar, şarapnel parçaları, araba kaportalarının hammadesi bu sefer bedenimde olumlu bir anlam kazandı. Farklı organizmaların çatışarak bütünleşmesi ne kadar ilgi çekiciyse biyolojik vrlığımızla teknoloji ve endüstrinin ilişkisi de o denli ilgi çekici.
Hayat bir sıcaklık halinde ve macrası belirsiz bir yöne akıp gitmekten, akıştan ibarek. Hastalanmayı, ölmeyi istemiyoruz. Maliyeti artıran üretimi zorlaştıran artıkları, defoları istemiyoruz. Defolu kablolar, ayakkabı; doğum anında çöpe atılan canlı hücreler artı yirmi sene ömür haline geliyor. Naif bir gerçekçilik barındıran bakış açıları istenmeyen şeylerde canlılık aramaya daha yatkın olabilirler. Uyum gösteren, burada, artık işe yarayan, olmazsa olmaz, seni ve her şeyi daha iyi yapandır. Eğer amacın sonsuza kadar yaşamaksa sana bu ‘şans’ı sunan mucize iksirdir.
Görüntüsü biraz itici, tadı biraz acıdır.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home