Reklamda Sinan Çetin 5 (Tez devamı)
KENT ŞEKER BAYRAM GÜNÜ:
Kent şekerlerinin çektirdiği bu filmler, yönetmenin filmografisinde önemli bir yere sahiptir. Bir bayram günü, evde çocuklarını ve torunlarını bekleyen yaşlı çiftin, hüzünlü ve sonu hayal kırıklığı ile biten bekleyişi anlatır. Filmde, yaşlı çiftin sabahın erken saatlerinden, akşama kadar bekleyişi, ağır bir hüzünle ifade edilir. Giyinip hazırlanmış çift, zaman geçtikçe umutsuzluğa kapılır. Bayram sabahı ışıl ışıl parlayan salonlarına, akşam ağır ve kasvetli bir atmosfer hakim olur. Reklam, seyircinin görmezden geldiği aile bağlarının kopukluğunu gözler önüne serdiği için seyirci üzerinde beklenenden daha büyük bir etki yapmıştır. Sinan Çetin, Kent Şekerleri'nin devam filminde gerçek ayakkabı boyacısı bir çocuğu oynatır. Reklamda, bayram sabahı boyacı sandığını alıp evden çıkan erkek çocuğuyla, zengin ailenin kız çocuğunun hikayesi paralel kurguyla anlatılır. Filmin sonunda, kız topladığı bayram şekerlerini boyacı çocuğa verir. Bu reklam filminden sonra, boyacı çocuğun gerçek hikayesi gazetelerde yayınlanmıştır.
DOĞUŞ ÇAY “ÇAY BUDUR”:
Karadenizli bir adamla, İngiliz eşinin doğuş çay hakkında diyalogları üzerine kurulu bu film, Sinan Çetin’in slogan cümle yaratmadaki başarısının en önemli örneklerinden biridir. “ Çay budur” sloganı tüm halkın diline dolanmıştır. Filmin sempatikliğini ve akılda kalıcılığını sağlayan en önemli öğe de, doğu-batı karşıtlığıdır. Türk ve Karadenizli bir adamın keskin şivesi karşısına, İngiliz bir kadının bozuk Türkçesi konulduğunda, ortaya komik, eğlenceli bir diyalog çıkar. Üstelik, çaylarıyla ünlü bir kültürden gelen kadın, önüne gelen hiçbir çayı beğenmez. Beğendiği, yerli çay, Doğuş Çay’dır. Doğu, batıyı yenmiştir.
HAZIRKART ÖZGÜR KIZ-ÖZGÜR ÇOCUK:
Turkcell’in bir yan ürünü olan Hazırkart, özellikle genç kitleyi hedef alan bir üründü. Bu yeni ürünün lansmanı için büyük bir kampanya hazırlandı. Bu kampanyada bugünün modern ve özgür gençliğini simgeleyecek iki oyuncu ile çalışılmaya karar verildi. Yine Serdar Erener ve Sinan Çetin ortaklığında yürütülen bu oyuncu çalışmasında, aranan yüzlerin hiç tanınmamış olması hedefleniyordu. Sonunda Nil Karaibrahimgil ve Yiğit Özşener’in oynamasına karar verildi. Hikayede 2 genç karşılaşır ve aralarında bir elektriklenme olur. Bu elektriklenmeye rağmen, Özgür Kız yoluna devam eder. Özgür Çocuk, kızdan çok etkilenmiştir ve onu bulmaya kararlıdır. Peşinden yollara düşer. İlk filmde başlayan takip hikayesi bütün filmlerin odak noktası olacaktır. Özgür Kız ve Özgür Çocuk, bazen bir yerde karşılaşıp, yine birbirlerini kaybedeceklerdir. Bulma ve kaybetme çelişkileri içinde süren hikaye seyircinin ilgisini çeker. Bu ilginin farkına varan reklam ajansı, hikayeye seyirciyi dahil etmenin bir yolunu buldu. Her filmde, başka bir şehirde karşılaşan 2 gencin, daha sonraki filmde nerede karşılaşacaklarını seyirciye soran bir yarışma düzenlediler. Seyirci ilk defa bir reklam filmine yarışmacı olarak dahil edildi. Bu yarışmayla, seyirci Hazırkart kullanımına teşvik edildi.
Hazırkart reklam filmlerinin başarıya ulaşmasındaki en büyük etkenlerden biri de filmin müzikleridir. Önceleri Nil Karaibrahimgil’in reklam için yaptığı jinglelar, büyük ilgi gördü. Sinema filmi çekmeye vakit bulamayan Sinan Çetin için Hazırkart reklamları çok önemlidir. Çünkü Sinan Çetin Hazırkart serisini sinema tadında çekmiştir. Böylece sinemaya duyduğu özlemi kısmen bastırmış olur.
KINETIX KOŞAN KIZ:
Spor ayakkabı ile okula giden ve öğretmen tarafından okuldan kovulan genç bir kız, koşmaya başlar. Caddeler, sokaklar, tepeler, ormanlar geçerek koşar. Koştukça özgürleşir. Bu film, Sinan Çetin’in kimliğini başarıyla yansıtan bir filmdir. Otoritenin anlamsız ve baskıcı tutumuna karşı gelen kız, bir anlamda özgür Sinan Çetin’in de yansımasıdır. Film, gösterime girdiği andan itibaren büyük dikkat çekti, hatta okullarda spor ayakkabı giyilmeme kuralı, tartışılır bir hale geldi.
TURKCELL “CELL-O” KAMPANYA FİLMLERİ:
Turkcell’in yeni imaj ve yeni kurumsal kimlik tanıtımı için başlattığı bu kampanya Sinan Çetin’in en uzun süreli çektiği reklam kampanyasıdır. Young & Rubicam Reklamevi tarafından yürütülen ve Serdar Erener’in kreatif direktörlüğünü yaptığı bu kampanyada Sinan Çetin, yaratıcı aşamada da çalışmıştır. Kampanya’nın odak noktasını oluşturan fikir, Turkcell’i sembolize edecek, Turkcell’le özdeşleşecek bir kahraman yaratma fikridir. Bu fikir ile yola çıkan Serdar Erener, uzaydan gelen ama insan kılığına bürünmüş bir Turkcell karakteri yaratır. Adı “Cell-O”dur. Cell-O, Turkcell’in bütün hizmetlerini yaratan ve bu hizmetleri halka sunan bir karakterdir. Raga Oktay’la kampanyanın ilk filmi çekildi ve Türk halkının inanılmaz sempatisini kazandı. Bu sempatinin oluşmasında reklamda Cell-O’nun söylediği, içinde “Cell-O’ca” sözlerin bulunduğu jinglelar oldu.
Kent şekerlerinin çektirdiği bu filmler, yönetmenin filmografisinde önemli bir yere sahiptir. Bir bayram günü, evde çocuklarını ve torunlarını bekleyen yaşlı çiftin, hüzünlü ve sonu hayal kırıklığı ile biten bekleyişi anlatır. Filmde, yaşlı çiftin sabahın erken saatlerinden, akşama kadar bekleyişi, ağır bir hüzünle ifade edilir. Giyinip hazırlanmış çift, zaman geçtikçe umutsuzluğa kapılır. Bayram sabahı ışıl ışıl parlayan salonlarına, akşam ağır ve kasvetli bir atmosfer hakim olur. Reklam, seyircinin görmezden geldiği aile bağlarının kopukluğunu gözler önüne serdiği için seyirci üzerinde beklenenden daha büyük bir etki yapmıştır. Sinan Çetin, Kent Şekerleri'nin devam filminde gerçek ayakkabı boyacısı bir çocuğu oynatır. Reklamda, bayram sabahı boyacı sandığını alıp evden çıkan erkek çocuğuyla, zengin ailenin kız çocuğunun hikayesi paralel kurguyla anlatılır. Filmin sonunda, kız topladığı bayram şekerlerini boyacı çocuğa verir. Bu reklam filminden sonra, boyacı çocuğun gerçek hikayesi gazetelerde yayınlanmıştır.
DOĞUŞ ÇAY “ÇAY BUDUR”:
Karadenizli bir adamla, İngiliz eşinin doğuş çay hakkında diyalogları üzerine kurulu bu film, Sinan Çetin’in slogan cümle yaratmadaki başarısının en önemli örneklerinden biridir. “ Çay budur” sloganı tüm halkın diline dolanmıştır. Filmin sempatikliğini ve akılda kalıcılığını sağlayan en önemli öğe de, doğu-batı karşıtlığıdır. Türk ve Karadenizli bir adamın keskin şivesi karşısına, İngiliz bir kadının bozuk Türkçesi konulduğunda, ortaya komik, eğlenceli bir diyalog çıkar. Üstelik, çaylarıyla ünlü bir kültürden gelen kadın, önüne gelen hiçbir çayı beğenmez. Beğendiği, yerli çay, Doğuş Çay’dır. Doğu, batıyı yenmiştir.
HAZIRKART ÖZGÜR KIZ-ÖZGÜR ÇOCUK:
Turkcell’in bir yan ürünü olan Hazırkart, özellikle genç kitleyi hedef alan bir üründü. Bu yeni ürünün lansmanı için büyük bir kampanya hazırlandı. Bu kampanyada bugünün modern ve özgür gençliğini simgeleyecek iki oyuncu ile çalışılmaya karar verildi. Yine Serdar Erener ve Sinan Çetin ortaklığında yürütülen bu oyuncu çalışmasında, aranan yüzlerin hiç tanınmamış olması hedefleniyordu. Sonunda Nil Karaibrahimgil ve Yiğit Özşener’in oynamasına karar verildi. Hikayede 2 genç karşılaşır ve aralarında bir elektriklenme olur. Bu elektriklenmeye rağmen, Özgür Kız yoluna devam eder. Özgür Çocuk, kızdan çok etkilenmiştir ve onu bulmaya kararlıdır. Peşinden yollara düşer. İlk filmde başlayan takip hikayesi bütün filmlerin odak noktası olacaktır. Özgür Kız ve Özgür Çocuk, bazen bir yerde karşılaşıp, yine birbirlerini kaybedeceklerdir. Bulma ve kaybetme çelişkileri içinde süren hikaye seyircinin ilgisini çeker. Bu ilginin farkına varan reklam ajansı, hikayeye seyirciyi dahil etmenin bir yolunu buldu. Her filmde, başka bir şehirde karşılaşan 2 gencin, daha sonraki filmde nerede karşılaşacaklarını seyirciye soran bir yarışma düzenlediler. Seyirci ilk defa bir reklam filmine yarışmacı olarak dahil edildi. Bu yarışmayla, seyirci Hazırkart kullanımına teşvik edildi.
Hazırkart reklam filmlerinin başarıya ulaşmasındaki en büyük etkenlerden biri de filmin müzikleridir. Önceleri Nil Karaibrahimgil’in reklam için yaptığı jinglelar, büyük ilgi gördü. Sinema filmi çekmeye vakit bulamayan Sinan Çetin için Hazırkart reklamları çok önemlidir. Çünkü Sinan Çetin Hazırkart serisini sinema tadında çekmiştir. Böylece sinemaya duyduğu özlemi kısmen bastırmış olur.
KINETIX KOŞAN KIZ:
Spor ayakkabı ile okula giden ve öğretmen tarafından okuldan kovulan genç bir kız, koşmaya başlar. Caddeler, sokaklar, tepeler, ormanlar geçerek koşar. Koştukça özgürleşir. Bu film, Sinan Çetin’in kimliğini başarıyla yansıtan bir filmdir. Otoritenin anlamsız ve baskıcı tutumuna karşı gelen kız, bir anlamda özgür Sinan Çetin’in de yansımasıdır. Film, gösterime girdiği andan itibaren büyük dikkat çekti, hatta okullarda spor ayakkabı giyilmeme kuralı, tartışılır bir hale geldi.
TURKCELL “CELL-O” KAMPANYA FİLMLERİ:
Turkcell’in yeni imaj ve yeni kurumsal kimlik tanıtımı için başlattığı bu kampanya Sinan Çetin’in en uzun süreli çektiği reklam kampanyasıdır. Young & Rubicam Reklamevi tarafından yürütülen ve Serdar Erener’in kreatif direktörlüğünü yaptığı bu kampanyada Sinan Çetin, yaratıcı aşamada da çalışmıştır. Kampanya’nın odak noktasını oluşturan fikir, Turkcell’i sembolize edecek, Turkcell’le özdeşleşecek bir kahraman yaratma fikridir. Bu fikir ile yola çıkan Serdar Erener, uzaydan gelen ama insan kılığına bürünmüş bir Turkcell karakteri yaratır. Adı “Cell-O”dur. Cell-O, Turkcell’in bütün hizmetlerini yaratan ve bu hizmetleri halka sunan bir karakterdir. Raga Oktay’la kampanyanın ilk filmi çekildi ve Türk halkının inanılmaz sempatisini kazandı. Bu sempatinin oluşmasında reklamda Cell-O’nun söylediği, içinde “Cell-O’ca” sözlerin bulunduğu jinglelar oldu.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home