Kristal alma...
Dün Kristal Elma vardı. Dün yine bilmediğimiz yerlerde çıkan, bilmediğimiz markalara yapılan, bilmediğimiz (bazılarını internet sayesinde bildiğimiz) birçok iş bir şekilde ödül aldılar. Gayet iyi ve doğru birçok başarılı işin yanında, bu ödülü 'nasıl' aldığını algılayamadığım (mesela Axess filmi gibi), işler de ödül aldı. Juri üyelerinden Demir Karpat Polat ve ekibinden Ali Batı Cafe del Mondo'yla basın dalında büyük ödülün dışında internette rastladığım (ve ardından PPR'ın e-bülteninde gördüğüm) Able Touch işi (internetten bakmama rağmen bununla ilgili bir şey bulamadım ya da çok erken pes ettim, bilemiyorum) ve Ganj Kitap 'markalarına' yaptıkları işlerle ödül aldılar.
Gecenin yıldızları TBWA/İstanbul, Markom/Leo Burnett ve Rafineri'ydi. TBWA/İstanbul, Resfest Digital Film Festival filmleriyle televizyon dalında Kristal Elma aldı. Hepsi birbirinden başarılı 'Keep it curious' konseptli filmleri ajansın sitesinden izleyebilirsiniz. 
Ayrıca BMW, Beko ve Luna Design için yapılan işler de kendi kategorilerinde ödül aldılar.Akbank Axess filmi ise bence gecenin en büyük 'sürpriziydi'. Bankacılık kategorisinde TEB gibi çok başarılı bir örnek varken (imza kampanyası), Axess filmine Kristal Elma vermeleri gerçekten çok şaşırtıcıydı. Ödüllerin neye göre, kime göre, hangi kriterlere göre verildiğini, bir işi incelerken hangi kıstaslarla değerlendirildiğini bu örneklerle daha iyi anlıyorsunuz.
Televizyon dalı büyük ödülünü ise McDonald's için yaptıkları Tavukçuzade kampanyasıyla Markom/Leo Burnett aldı. Tüm materyalleriyle bence bu yılın en başarılı kampanyası olan Tavukçuzade, internet dalında da Markom/Leo Burnett'e ödül getirdi.Alametifarika'nın yaratıcı yönetmeni Uğurcan Ataoğlu, 'neden juri üyeliğinden vazgeçtiniz?' sorusuna hatırladığım kadarıyla şöyle yanıt vermişti: "Yıllardır anlamını çarpıttıkları bir ödülü alabilmek için yeteneklerini kötü yolda kullanıyorlar. Yarışmalık sahte ilanlar için son bir ayda yüzlerce reklam fotoğrafı çektirdiler. Bunları gören ve bilen biri olarak, dikkatimi ve zamanımı bu zihniyete hizmet ederek harcamak istemiyorum".
Sanırım yukarıda verdiğim birkaç örnek, yarışmada ödül alan ve benim Beykoz Belediyesi yayın organı işleri dediğim çalışmalar için Uğurcan Ataoğlu'nun yukarıdaki cümlesi her şeyi özetliyor gibi. İşin yaratıcılığına bir şey dediğim yok, hepsi birbirinden iyi. Ama bu markalar gerçekten ne ve neredeler?
Tüm kazananlar listesine buradan ulaşabilirsiniz.
BMW ilanı BiguMigu
posted by Fırat Yıldız at 16:31
30 Comments:
Bence sen bir salaksın. Ajansının bu gizli tezgahı olan blog'un da seni çok da gizleyemiyor artık.
Bu blog gerizekalı TBWA'nın bir tezgahıdır. Yuh olsun size. Manüplatorsünüz ama asıl önemlisi vasatsınız. Derya ayrıldıktan sonra hepinizin bir avuç çöp olduğu iyice ortaya çıktı, bundan rahatsızsınız. Neden TBWA'ının ödül alan Behram zeytinyağı kampanyasından söz etmiyorsunuz? O kampanya nerede yayınlandı? Aptallar.
Gecenin yıldızının TBWA olmasına imkan yok, çünkü en çok ödülü Leo Burnett aldı. Bence de bu salak blog TBWA'nın bir tezgahı. En azından TBWA'lı bir dingilin tezgahıdır.
Luna aydınlatma nedir? Hayatta duymadım... Bu kampanyayı da hiç görmedim... Sadece PPR bülteninde gördüm bu kampanyayı. Üstelik içinde fikir filan da yok. Nasıl ödül aldı anlamadım.
Aptalsın Fırat! Tabii adın gerçekten Fırat'sa.
Alamet katılsaydı da sıfır çekerdi. Çok kötü işler yapıyorlar artık...
Restfest işleri bence son derece saçma işler. Onlara reklam demek reklamlara haksızlık olur. Nasıl ödül aldılar kim bilir... Jüride Halil Öner Şahin'in olması etkili olmuştur eminim...
BMW reklamları nerede yayınlandı çok merak ediyorum... Hiçbir otomobil dergisinde yayınlanmadılar, çünkü hepsini okuyorum... Gazetelerde de gören olmadı eminim... Beykoz Belediyesi'nin bülteninde olabilir tabii...
Madem yorum yazan herkes adını gizlemiş bende gizleyeyim.
Meyve veren ağacı taşlarlar Fırat.Meyvesini veremeden taşlanan ağaçlardan birisine denk geldiler.Boşa boşa atıyorlar zavallılar.
Herkes otorite olma kaygısında bugünlerde. Özellikle de aslında otorite olabilecek özelliklere sahip olmayanlar. Buna bu blogda yorum yapanlar da blog'u yapanlar da dahiller bence. Yorum yapanların kim olduklarını nasıl bilmiyorsak Fırat'ın da kim olduğunu bilmiyoruz. Ama ben Fırat'ın reklamcı olduğu ve bir reklam ajansıyla bağlantılı olduğu görüşüne katılmıyorum. Çünkü genel olarak burada yazdıkları onun bu seviyede olmadığını gösteriyor ne yazık ki... Bir yerlerde çalışan arkadaşları olan bir öğrenci falan olabilir olsa olsa... Reklamcı olamayacak kadar uzak tüm olan bitene çünkü.
2. sınıf reklamcılar da bir yerlere böyle gelmeyi umuyor bence.
Ben şu Rafineri'nin ödül aldığı model araba kampanyasını hiç görmemiştim. Hatta markanın adını bile hatırlayamıyorum. Tüm ajansların beykoz belediyesi yayın organı işleri yaptığı aşikar.
Koska Helva'ya pek bir sofistike olduğuna gecedeki herkesin hemfikir olduğu kampanyaya ve kimsenin anlamayacağı Detan böcek öldürücü ilanına ne demeli? Ama bence zirve BMW kampanyasıdır. Borusan Oto'nun böyle bir şeye alet edilmesi, Reklamevi zamanında muhteşem reklamlar yapan bu kuruma haksızlık olmuş.
İsminizi saklayarak gerçek kaba kimliklerinizi ortaya çıkarıyorsunuz. Ne ayıp!
ortami bos bulan, ortalama 3 dk.lik araliklarla birseyler sallamis ama, yarasi olan gocunur heralde..diger baska branslarda oldugu gibi reklam dünyasinda da kendileri birsey olmadigi halde alninin teriyle calisan, yetenekli ve basarili insanlara laf atanlar cikiyormus demek ki..
hayir kötü bir saka olarak algilamak istiyorum olanlari ama pek ciddi gözüküyorlar? isimlerini veremeyecek kadar korkak olmalari da ayrica üzücü.
isimleri olamayacak kadar silik karekterli birileri burada ciddi biçimde saçmalamışlar.O kadar saçmalamışlar ki fıratın yazdığı bazı şeylere katıldıkları halde Fırat'ı suçlamışlar ve senaryolar yazmışlar.
isimsiz karakterlere tavsiyem, önce okuduğunuzu anlamayı, sonra eleştirmeyi ve yazdığınızın altına adınızı koyacak kadar özgüven sahibi olmayı öğrenin. Ve reklamcıysanız reklamcı olmayı bir daha gözden geçirin!
Elmaaltshift'e gelince, çok sayıda okuru olan, her gün güncellenen ve güzel çalışmalar yayınlayan, reklam alanında yurt dışında bile tanınan çok başarılı türkçe reklam ve tasarım bloglarından biridir.
isimsiz kişiler ise bu başarıyı kaldıramıyor anlaşılan!
Yazılan yorumların hoş değil ama siz de ajans blogcusu musunuz, değil misiniz buna tam bir açıklama getirememişsiniz. Lütfen tüm blogger'lar çalıştıkları ajansların isimlerni açıklasın bu tartışma da son bulsun.
Neyi açıklayacak, Markom Leo Burnett almış 9 ödül artı büyük ödül. Ama Fırat arkadaşımıza göre gecenin yıldızı TBWA imiş. Görsel olarak da sadece TBWA'nın ilanlarını habere koymuş. Bu durumda kendisinin tarafsız olduğunu filan iddia etmeye hakkı yok. Yazdığı giriş yazısı pek uyduruk geldi bana.
Bence büyük haksızlık yapılıyor Elma Alt Shift'e. Sevgili Fırat, Burcu ve Tulinity lütfen ajanslarınızın adını açıklayın tarafsızlığınız kanıtlansın.
01. Herseyden once fırat yazmıs ki ;
"Gecenin yıldızları TBWA/İstanbul, Markom/Leo Burnett ve Rafineri'ydi." Yani sadece TBWA dememis. Görsel olarak da istedigini koyabilir tabii...Buna takılmak komik geliyor bana.
02. "Ghost" işlerin ödül alması yeni birşey değil, bu çok uzun ve geniş bir konu, ayrıca bir başlık açıp tartışılabilir, ya da buyurun reklam yazılarına, orada herkesin adı soyadı belli, düzeyli bir şekilde bunları konusalım. Bana göre grafik ve fikir olarak başarılı işlerin ödüllendirilmesine katılıyorum ama reklam demek sadece bunlardan ibaret degil...
03. Seviyesiz yorumlarla ortamı kirletmeyelim.
Hehe, çok eğlendim okurken :))
Fırat'ın çalıştığı ajansı soracak kadar cahil ve blog okumaktan aciz kişilerin yorumlarını ciddiye aldığımdan değil de, hani bir çeşit destek mesajı babında yazayım dedim.
Yorumlar konuyu belli bir kontekst üzerinde tartışmadığı için herhangi bir konuda ek fikir beyan edip konuyu bulandırmaya gerek yok. Özetle, Fırat bu post'unda görüşlerini mantıklı ve saygılı bir şekilde açıklamış. Kimin canı neden bu kadar yandı onu merak ettim ben :)
TBWA'nın bu konunun merkezinde olması gayet anlaşılır. Zira kendileri en çok Ghost ilan yapan ajans. Şöyle bir baktığınızda para kazandıkları hiçbir işle ödül almış değiller... Beko filmi hariç. Gerisi hep yarışma için yapılmış işler. Bu da saygınlığı ve prestiji alıp götürüyor tabii. Bu konuda zaten sabıkalı olan Rafineri ise bu sene daha gerçek işlerle ödül aldı. Eskisi kadar yaratıcı olmamakla beraber ödül aldıkları işlerin çoğu zaten görülmüş beğenilmiş işlerdi. Sanki ortada böyle bir paradoks var. Üzücü olan da bu.
Fırat, Burcu ve Tulinity kimliklerini açıklayana kadar bu blog'u protesto etmeye davet ediyorum herkesi!!!! O kadar konuşup kimliğini gizlemeye kimsenin hakkı yok.
Merhaba ,
Benim bu tartışmada anlayamadığım nokta zaten Kristal Elma ödülleri yaratıcılığa verilmiyor mu? Yani ghost olmuş olmamış eğer çalışma yaratıcıysa sonuç olarak hak ettiğini alıyor diye düşünüyorum.
İsterseniz size ikametgah adresimi, TC kimlik numaramı ve özgeçmişimi yollayayım. Bu da sizi tatmin etmezse bir boy fotoğrafımı ya da kendimi filme aktarıp bir CD ile adresinize göndereyim:))
Nedir bu ya?? Gerçekten nedir? İyice abarttınız durumu. Kimliksiz birinin bana kimliğimi sormaya ne hakkı var? Eğer öğrenmek istiyorsanız blogu dikkatle okuyun. Biraz dikkatli okuyun ki beni araştırırken biraz bilgi sahibi olursunuz yaptığınız işle ilgili olarak.
(Siz herkesi protestoya davet edin, ben de bir çay koyayım, yanında bisküvi, herkes gelsin oturup konuşalım:)
Bu son yazım artık.
Size iyi eğlenceler ve iyi protestolar:)
Fırat, Hiç tanışmıyoruz ve sadece bir ortak yönümüz var; benim adım da Fırat. Burada sana ve Kristal Elma yorumlarına yapılan hakarete varan söylemler Türkiye'de reklamcılığın hala haset çukurunda ve çamurunda debelendiğini gösteriyor. Reklamcılıkla ilgileniyorum ancak sırf bu yorumlara bakınca insan kendine sormadan edemiyor. Bile bile kendimi çamura mı buluyorum? Sen boşver ben senin blogunu takip etmekten büyük keyif alıyorum ve ne yazık ki evet herkes profesyonel değil; adını bile veremeyecek kadar amatör...Türkiye'nin reklamcılığı gibi
Firat...Firat'i ben taniyorum. Bakin ben adimi da yazdim. Gelin tartisalim...Firat benim kardesim...ogrencimdir. Hani var ya cekirge ve hocasi gibi:) Galiba ona cesur olmayi da bi sekilde asilamisim...ya da zaten vardi. Adini yazamayacak kadar korkaklarin boyle seyler yazmasi hosuma gitti acikcasi. Aferin Firat devam.
Yazık yaa burda bi yoruma hatta kişisel bi yoruma bu kadar tepeden inme saldırabilecek kadar bir kontrolsüzlük gerçekten üzüldüm Fırat burda güzel bir iş yapıyor bence ne tezgahı yaa hem tezgah olsun sonuçta onadan birşeyler alabiliyosam iş bitmiştir Gerçi Fırat bana data kablosunu aldırmadı bahaneyle tanışıp elini öpücektim al işte bunuda yazdım o saldıranlar böyle paylaşımcı olsaydı onlarında elini öperdik bu kadar
Allah allah...hakikaten enteresan...
Fırat...Fırat yıldız olur kendisi...Hadi sektörden değilsiniz diyelim, ortak tanıdıklarınız olmasın, ama blogda şöyle bir gezinseniz en basitinden 02 Mayıs 2006 tarihli "sanat yönetmeni arıyoruz" başlıklı yazıda,21 Nisan 2006 tarihli "Cannes genç yaratıcılar" başlıklı yazıda ve 19 Nisan 2006 tarihli "Alaaddin Adworks blogu" başlıklı yazılarda bu adamın nerede ve neci olduğunu anlarsınız...
Bir de, yorumlara bakınca, objektif olmamakla suçlanan birisini suçlayan kişilerin gayet subjektif olması durumu da başlı başına bir ironi değil mi?
anonymous beylerin ve anonymous bayanların böylesine yıkıcı davranmaları çok acı.
Sevgili Fırat ve diğer ekip üyeleri, ingilizlerin bir lafı vardır;
"Keep up the good work"....
Sevgiler
O.C.
ben bu tartismalari anlamadim. ancak guzel bir site. begenilmeyen yorumlar varsa bu kisiye ozeldir.
bu siteyi az once gordum ve listeme ekledim.
Italya dan sevgilerle
Devrim
Yorum Gönder
<< Home