Blog ve reklam ajansları
Honda Civic'in harikulade yeni filminin yaratıcı ajansı Wieden + Kennedy London'ın 'Welcome to Optimism' adlı bir blogu var. Bu blogda, çalıştıkları kampanyalar, ajans ve ajansta çalışan kişilerin tanıtımları, müşterilere yaptıkları sunumlar, yorum ve haberler ve buna benzer birçok şey anlatılıyor.
Burada okuduğum bir yazı gerçekten çok ilginç ve komik. İskandinavya'lı yaratıcı grup Viidinen + Konny, W+K London'ın sitesinin aynısını yapıp (http://www.wklondon.com/), vklondon.com diye bir site açmış. Sitenin bölümlerinden 'people', 'shop', hatta blogunu (Welcome to Tourism) tekrar tasarlamış ve parodileştirmişler. Gayet eğlenceli bir iş olmuş. Ve W+K ise bunu gayet hoş karşılamış ve hatta onlarla tanışmak istiyorlarmış. Acaba burada olsaydı böyle bir durum, sizce nasıl bir tepki gösterilirdi? Bence, hemen Reklamyazıları grubuna e-posta gönderilir, ardından da orada, burada konuşanları görürdük. Belki de ben çok kötümserim.
Peki reklam ajansları, son dönemde insanların büyük bir zevkle takip ettikleri, günde milyonlarca kez güncellenen bloglarla neden ilgilenmiyorlar? Ve neden açmıyorlar? Özellikle reklam ve pazarlama üzerine açılan yerli blogları birçok ajansın takip ettiğini biliyorum. Keza elma+alt+shift'i de. Yavaş yavaş, şu son birkaç aydır birçok reklam blogunun açıldığını da görüyorum. Bunca blogun arasında ise herhangi, lokal ya da network bir ajansın bloguna rastlamadım. Gereksiz mi görülüyor, yoksa henüz blog mantığı mı oluşmadı? Haluk Mesci, ilk yerli bloglardan birini açarak buna öncelik etti aslında. Şirket blogu olmasa bile, reklam yazarlarını buluşturan bir platformun temelini attı ve her gün güncellenen sanal bir defter oluşturdu.
Ne zaman, reklam ajansları bu başarılı uygulamayı kullanarak, W+K'nin yaptığı gibi bir blog açacak, çok merak ediyorum. Zaten birçoğunun sitesi, müşterilerinin girip bakması için soğuk portfolyo gösterimlerinin dışına çıkamıyor, belki bu şekilde bir yakınlık sağlarlar. Sadece müşteri çekmek için yapılmayan, müşterileri için ne yaptıkları, nasıl çalıştıklarını, nelerle uğraştıklarını, ajans profilini, çalışanlarının kimler olduğunu vs. göstermeleri açısından güzel bir uğraş olabilir.
Not: Çalıştığım ajans için bununla ilgili bir girişimde bulunmamın zamanı geldi aslında. Elmaaltshift'ten ve işlerimden fırsat bulduğum ilk anda Alaaddin için bir blog açacağım. WK London tadında bir blog hiç fena olmaz aslında.
Burada okuduğum bir yazı gerçekten çok ilginç ve komik. İskandinavya'lı yaratıcı grup Viidinen + Konny, W+K London'ın sitesinin aynısını yapıp (http://www.wklondon.com/), vklondon.com diye bir site açmış. Sitenin bölümlerinden 'people', 'shop', hatta blogunu (Welcome to Tourism) tekrar tasarlamış ve parodileştirmişler. Gayet eğlenceli bir iş olmuş. Ve W+K ise bunu gayet hoş karşılamış ve hatta onlarla tanışmak istiyorlarmış. Acaba burada olsaydı böyle bir durum, sizce nasıl bir tepki gösterilirdi? Bence, hemen Reklamyazıları grubuna e-posta gönderilir, ardından da orada, burada konuşanları görürdük. Belki de ben çok kötümserim.
Peki reklam ajansları, son dönemde insanların büyük bir zevkle takip ettikleri, günde milyonlarca kez güncellenen bloglarla neden ilgilenmiyorlar? Ve neden açmıyorlar? Özellikle reklam ve pazarlama üzerine açılan yerli blogları birçok ajansın takip ettiğini biliyorum. Keza elma+alt+shift'i de. Yavaş yavaş, şu son birkaç aydır birçok reklam blogunun açıldığını da görüyorum. Bunca blogun arasında ise herhangi, lokal ya da network bir ajansın bloguna rastlamadım. Gereksiz mi görülüyor, yoksa henüz blog mantığı mı oluşmadı? Haluk Mesci, ilk yerli bloglardan birini açarak buna öncelik etti aslında. Şirket blogu olmasa bile, reklam yazarlarını buluşturan bir platformun temelini attı ve her gün güncellenen sanal bir defter oluşturdu.
Ne zaman, reklam ajansları bu başarılı uygulamayı kullanarak, W+K'nin yaptığı gibi bir blog açacak, çok merak ediyorum. Zaten birçoğunun sitesi, müşterilerinin girip bakması için soğuk portfolyo gösterimlerinin dışına çıkamıyor, belki bu şekilde bir yakınlık sağlarlar. Sadece müşteri çekmek için yapılmayan, müşterileri için ne yaptıkları, nasıl çalıştıklarını, nelerle uğraştıklarını, ajans profilini, çalışanlarının kimler olduğunu vs. göstermeleri açısından güzel bir uğraş olabilir.
Not: Çalıştığım ajans için bununla ilgili bir girişimde bulunmamın zamanı geldi aslında. Elmaaltshift'ten ve işlerimden fırsat bulduğum ilk anda Alaaddin için bir blog açacağım. WK London tadında bir blog hiç fena olmaz aslında.
3 Comments:
Neler kaçırdıklarını bir bilseler kafalarını taş duvarlara vururlar. neyse bırakalım biraz daha uyusunlar. nasıl olsa bir gün uyanacaklar bu gaflet uykusundan.
Hi. I'm from W+K and I'm wondering what you've said about us.
hi,
in this article I wrote about an article in your blog. What I said about it was; The scandinavian group who copied your web-site and turned it into a funny one which I loved a lot... So I talked about the situation here in Turkey. What I said was why anyone does not do this kind of stuff in Turkey which would stir the sector up. I also add some important points about blogs and its developments here in my country...
So, that was it, hope I covered all your curiosity...
Yorum Gönder
<< Home