'Kumbaraya sarıl, sefaletten kurtulursun'
Yukarıdaki başlık 1936 tarihli, İhap Hulusi Görey tarafından Türkiye İş Bankası için, vatandaşın tasarruf yapmasını tetiklemek için yapılan bir afişin başlığı. 'Vatandaş! Hesabını bil, muhakkak artırırsın!' Keza yanda yine İhap Hulusi Görey tarafından yapılmış bir İş Bankası işini görüyorsunuz.
T. İş Bankası, herhalde, Türk reklam tarihinde, reklamcılığa en fazla önem vermiş bankalardan birisi. Tüm reklam kuşaklarında en az bir filmini, büyük gazetelerde ise en az bir ilanını görmek mümkün. Tabii basılı malzemelerini ya da açıkhava mecralarını da gözardı etmemek gerekiyor.
Reklama bu kadar önem veren bir bankanın, şubelerine olan özensizliği ise şaşırtıcı. Her gün işten eve dönerken Osmanbey metrosunda iner ve Teşvikiye'ye doğru yürürüm. Yol üzerinde İş Bankası şubesine ise her zaman gözüm takılır. Şubenin camlarında fì tarihinden kalma posterler, camların üstüne sinmiş kir ve üçüncü sınıf bankalarda dahi olmayan bir iç dekorasyon görmek mümkün. Yine bankanın içinde eskimiş, kenarları yırtılmış, asılı duran posterler var. Şubenin içi o kadar sıkıcı ki, işinizi hemen halledip gitmek için zaman kolluyorsunuz. Maslak şubesine gittiğiniz zamanda da aynı manzarayla karşılaşıyorsunuz. Renk, iç mekan tasarımı, kurumsal bütünlük, bunların hiçbirini göremiyorsunuz. Büyük bir reklam bütçesi olan böyle bir bankanın, müşterileriyle birebir iletişim kurduğu bir mekana karşı bu kadar özensiz davranması gerçekten de çok ilginç.
Garanti Bankası ise bunun aksine, kurumsal bütünlüğü, şubelerindeki ışık, renk, hizmetlerini anlattıkları poster, leaflet ve broşürleriyle, internet sitesinin kullanışlığı ve tasarımıyla, vazgeçemeyeceğim bir banka.
Türkiye İş Bankası, Maximum kartı için başlattığı logo lansmanına bu kadar bütçe ayıracağına, şubelerine biraz daha özen gösterse, devlet bankası sıkıcılığından çıkıp, benim gibi müşterilerini kaybetmezdi.
Başlık ve açıklaması: Uzun metin sevenlerden misiniz? - Gökhan Akçura / Ivır Zıvır Tarihi 3 - Om Yayınevi
T. İş Bankası, herhalde, Türk reklam tarihinde, reklamcılığa en fazla önem vermiş bankalardan birisi. Tüm reklam kuşaklarında en az bir filmini, büyük gazetelerde ise en az bir ilanını görmek mümkün. Tabii basılı malzemelerini ya da açıkhava mecralarını da gözardı etmemek gerekiyor.
Reklama bu kadar önem veren bir bankanın, şubelerine olan özensizliği ise şaşırtıcı. Her gün işten eve dönerken Osmanbey metrosunda iner ve Teşvikiye'ye doğru yürürüm. Yol üzerinde İş Bankası şubesine ise her zaman gözüm takılır. Şubenin camlarında fì tarihinden kalma posterler, camların üstüne sinmiş kir ve üçüncü sınıf bankalarda dahi olmayan bir iç dekorasyon görmek mümkün. Yine bankanın içinde eskimiş, kenarları yırtılmış, asılı duran posterler var. Şubenin içi o kadar sıkıcı ki, işinizi hemen halledip gitmek için zaman kolluyorsunuz. Maslak şubesine gittiğiniz zamanda da aynı manzarayla karşılaşıyorsunuz. Renk, iç mekan tasarımı, kurumsal bütünlük, bunların hiçbirini göremiyorsunuz. Büyük bir reklam bütçesi olan böyle bir bankanın, müşterileriyle birebir iletişim kurduğu bir mekana karşı bu kadar özensiz davranması gerçekten de çok ilginç.
Garanti Bankası ise bunun aksine, kurumsal bütünlüğü, şubelerindeki ışık, renk, hizmetlerini anlattıkları poster, leaflet ve broşürleriyle, internet sitesinin kullanışlığı ve tasarımıyla, vazgeçemeyeceğim bir banka.
Türkiye İş Bankası, Maximum kartı için başlattığı logo lansmanına bu kadar bütçe ayıracağına, şubelerine biraz daha özen gösterse, devlet bankası sıkıcılığından çıkıp, benim gibi müşterilerini kaybetmezdi.
Başlık ve açıklaması: Uzun metin sevenlerden misiniz? - Gökhan Akçura / Ivır Zıvır Tarihi 3 - Om Yayınevi
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home