Bu yıl 17.'si düzenlenen Kristal Elma ödüllerinde Trafo 2 adet başarı belgesi ve 1 adet de Kristal Elma kazanmış. Öncelikle tebrik ediyorum. Özellikle Kristal Elma kazandıkları T-box internet sitesi gerçekten iyi düşünülmüş ve temiz bir çalışma. Yalnız benim asıl kafama takılan, başarı belgesi aldıkları Rafineri ve Trafo'nun kendi kurumsal internet siteleri. Bu 2 çalışma da bildiğim kadarıyla 1 seneden fazla zamandır yayında olan çalışmalar. Kristal Elma yarışmasına katılan işlerin belirli bir zaman aralığına ait olması gerektiğini biliyorum. O halde bu 2 çalışma nasıl başarı belgesi alabiliyorlar, hatta nasıl oluyor da yarışmaya katılabiliyorlar? İşte bu matematiği çözemiyorum. Aslına bakarsanız üzerinde çok da düşünmeye gerek görmüyorum. Online Reklam konusunda hala o kadar çok açık kapı var ki mutlak bi yerden sızılmıştır. Neyse yapacak bir şey yok. Tarih 17. Kristal Elma ödüllerini defterine karaladı. Artık bunu silmeye kimsenin gücü yetmez. O yüzden başta da belirttiğim gibi özellikle T-box için tebriklerimi sunuyorum.
Bu sene 17.’si düzenlenen Kristal Elma Reklam Ödülleri 10 Haziran akşamı Lütfü Kırdar’da düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Bu sene Kristal Elmaya katılan 950 işten şu çalışmalar büyük ödüle layık görüldü:
Basın Büyük Ödülü Tariş Zeytinyağı - Concept
TV Büyük Ödülü Trabzonspor Sportif A.Ş. - Fatih Tekke - Medina Turgul DDB
Kampanyalar Büyük Ödülü Ford UEFA CL - Futbol Jenerikleri - Ogilvy&Mather
Büyük ödülleri kazananlar ödüllerini geçen senelerden farklı olmak üzere sadece şu anki Reklamcılar Derneği Başkanı Jeffi Medina’dan değil daha önce Reklamcılar Derneği başkanlığını yapmış Haluk Mesci, Ersin Salman ve Faruk Kaptan’ın elinden aldılar.
Bir gazete ilanı. 2 tam sayfa çıkacak. Ön sayfada kampanyanın detayları, arkada 1000 bayilik bir liste. İlk önce ön sayfadan başlayalım. Bu bir gazete ilanı. Bilgilendirici, kampanya duyurucu vs. İçinde neler yok ki: Kampanya dahilinde verilecek yan ürünler, büyük puntolarla ve compressed+bold bir şekilde yazılmış başlık, başlığın üstünde ondan daha küçük puntoyla yazılmış regular bir üst başlık, büyük başlığın hemen altında küçük bir alt başlık, başlık üstüne başlık! Başlıkların altında da ürünümüz! Sarı alan üstüne yazılmış ürün fiyatı, şu kadar vade bu kadar taksit... Başka... Body copy . Evet. Bunu da unutmamak lazım. Aydınlatıcı bilgilerle dolu body copy. Ve bu bilgilerin tüketiciyi tam olarak bilgilendirmediğini düşünmüş olmalılar ki, bunun hemen altına bir body copy ve yanına bir logo daha. Başka... Şimdi bu ürünün ne olduğunu anlatmadan, bu kadar kalabalığın hemen altında, şirket logolarının hemen üstünde duran, içinde yaklaşık 60 tane daha logo bulunan ve bu logoların altında da bazı bilgiler bulunan bilmem kaç santimlik alanın ne olduğunu ve orada ne bulunduğunu soracaksınız. Ben de size bunların GEREKLİ olduğunu söyleyeceğim. Çingene bohçası, çıfıt çarşısı size neyi ifade ediyorsa, bu kadar GEREKLİ şeyin de bana bunları ifade ettiğini söyleyeceğim. Günlerdir, hatta sanırım bir buçuk hafta oldu, "yok şunun rengi değişsin, yok bunun puntosu ufalsın, ürünümüz biraz büyüsün, logoların yerlerleri değişsin, ayrıca şu bilgiyi de koyalım, yazı karakterini değiştirebilir miyiz, ilanın fon renginde revizyon yapıp tekrar gönderebilir misiniz, (yine) logoların yerlerini değiştirelim, yine şunu yapalım, yine bunu yapalım", sözleri bitmek bilmedi. Mütemadiyen de devam edecek. Müşterinin bazı yerleri onaylayıp, yine aynı yerlerde değişiklik yapması, zamanımızdan çalması o ilanın daha doğru ya da güzel olmasını mı sağlayacak? İşimden -bu durumlar yüzünden- soğumamı sağlamalarına hakları var mı? İlanın sahibi, tüketici, bu çıfıt çarşısına benzeyen ilanı gördükten sonra hemen bayilerine koşup satışlarını artıracaklarını mı düşünüyorlar?
Bilmiyorum.
(Bayilik sayfasına değinmeyeceğim bile. 1000 tane bayi adı ve adresi ve telefonu. Daha ne olabilir ki?)